Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04-14-2007   #3
Profil
Üye
 
S.P.Q.R - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: HOLLANDA-AMSTERDAM
Mesajlar: 1.185
Üye No: 4

Seviye: 30 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 725
Çekicilik: 395 / 38511
Tecrübe: 3

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 20
Rep Gücü : 20
İtibar :
S.P.Q.R is on a distinguished road
S.P.Q.R - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Ümmetine olan şefkati


Vaktiyle zengin biri, donatıp bir ziyâfet,
Çok fakîr bir âlimi, evine eder dâvet.

Âlim gelip oturur, zenginin sofrasına.
Lâkin bir lokma bile alıp koymaz ağzına.


Ev sâhibi üzülüp, arz eder ki: (Efendim!
Görürüm yemezsiniz, bunu ben merak ettim.)


O âlim şöyle der ki: (Evimde, şu aralar,
Birkaç zaîf ve garîb ciğerpârelerim var.

Aç ve susuz olarak dururken onlar evde,
Nasıl yiyebilirim bunları ben bu yerde?)

Ev sâhibi, bunları âlimden öğrenerek,
Çocuklarına dahî gönderir hemen yemek.

Âlim, ancak o zaman gönül râhatlığıyle,
Zenginin sofrasında başlar yemek yemeye.


Kıyâmet gününde de, Rabbimiz, bunun gibi,
Cennete dâvet eder o "Sevgili Habîb"i.

Lâkin girmez Cennete o Server-i kâinât.
Zîrâ kalbi, değildir hiç müsterîh ve râhat.

Ümmetinden günâhı fazla olan kimseler,
Çünkü mahşer yerinde gâyet zahmettedirler.

Onları düşünerek o Hüdânın Habîbi,
Allaha yalvararak, arz eder ki: (Yâ rabbî!

Ya beni, onlar ile gönder Cehennemine.
Ya da sok onları da, benimle Cennetine.)

Rabbimizden bir hitâb gelir ki: (Ey Habîbim!
Ben, yalnız senin için Cenneti halk eyledim.

Sen o günâhkârların tamâmını alarak,
Girin hep Cennetime, birlikte şâd olarak.)

Yine "Benî İsrâil" zamanında bir adam,
Vardı ki, günâh ile geçmişti ömrü tamâm.

Uzun yıllar yaşayıp, sonra da öldü birden.
İlgilenen olmadı kötü bilindiğinden.

Sonradan birkaç kişi gelerek bir araya,
Cesedini götürüp, attılar bir sahrâya.

Lâkin Mûsâ Nebî'ye hemence cenâb-ı Hak,
Vahyetti ki onunla alâkalı olarak:

(Yâ Mûsâ, onu gidip güzel kefenleyiniz.
Namâzını da kılıp, öylece defnediniz.)

Mûsâ aleyhisselâm, Rabbinin bu emrini,
Yaptı ve daha sonra sorunca hikmetini,

Buyurdu ki: (Yâ Mûsâ, o, halkın bildiğinden,
Daha günâhkârdı da, af eyledim yine ben.

Çünkü o, bir zamanlar baktığında Tevrât'a,
Habîbimin methini görmüştü o kitapta.

Kalbinde, "Habîbim"e muhabbet hâsıl oldu.
O sahîfeyi öpüp, sonra başına koydu.

Sevgili Habîbime gösterdiği muhabbet,
Sebebiyle ben onu, ettim af ve mağfiret.)

__________________

Click the image to open in full size.
S.P.Q.R is offline S.P.Q.R isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla