Geri git   CurcunaForum.Org > Aşk,Sevgi - Muhabbet > Aşk Sevgi
Kayıt ol Yardım Topluluk

Aşk Sevgi Aşk ve sevgiye dair ne arıyorsanız.

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06-26-2007   #1
Profil
Üye
 
Dj_Curcun@ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Yaş: 37
Mesajlar: 1.256
Üye No: 11

Seviye: 30 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 744
Çekicilik: 418 / 39422
Tecrübe: 76

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 16
Rep Gücü : 20
İtibar :
Dj_Curcun@ is on a distinguished road
:::....her terkediş....:::

HER TERKEDİŞ

"sana dediğim gibi.... bitti... her şeyin bir sonu vardı ve bitti, anlasana!"
Genç kadın gözlerini karşısındaki adama dikmiş haykırıyordu. Adam kadını biraz sakinleştirebilmek için mümkün olan en yumuşak ses tonunu seçti ve konuşmaya başladı:
"Son dediğin nedir ki? Sen nasıl karar verebiliyorsun son veya başlangıç olduğuna?"
"Senin gidebildiğin son noktadır. Ötesi yoktur... Ötesi yeni başlangıçlardır..."
Adam buruk bir gülümseme ve aynı yumuşak sestonu ile devam etti "Beni bu sona sen getirdiğine göre, sen de benimle birlikte geliyorsun demektir. Aynı sonu paylaşıyoruz yani."
Adamın sesindeki yumuşaklık kadını daha çok çileden çıkartıyordu. O da daha sakin olmaya, ses tonunu ayarlamaya çalıştı:
"Yanılıyorsun. Ben bu dünyaya yalnız geldim, yalnız da gideceğim. Senin sonun benim sonum olmadığı gibi, benim sonum da seninle aynı yerde buluşmayacak?"
"giderken, emin misin hiç bir şey götürmeyeceğine yanında? Ceplerini boşaltabilecek misin? Anılarına kıyabilecek misin?"
Adamın bu sözleri birazdüşündürdü genç kadını. Tedirgin ve titrek sesle çıktı yanıt ağzından"biraz duygu parçacıkları... Ama bana ait olanlar... Senin yarattıkların biraz da, belki... Ama seni değil!. Seninle yollarımız bu kavşakta ayrılıyor, anla artık!.."
"Beni değil ama benden parçaları ha?" alaycı bir ton vardı adamın sesinde.
"yaşattıklarının bir bölümünü diyelim istersen"
"Yani" dedi adam pencerenin kıyısına yürürken "yani beni tamamen bitirmek elinden gelmiyor ne yapsan... Yani ne yapsanbitemiyorum."
"bitemeyen, sadece duygular. Kırıklıklar, anlar, geçmişte kalan sevginin izleri... Sen bittin."
"Peki ama seni bu karara sürükleyen ne? Geçmişte o sevgi izlerini bırakan benle şimdiki ben arasında ne fark var ki? Değişen ne?"
Aslında vereceği cevap çoktan hazırdı ama yine de bir müddet suskun kalmayı tercih etti genç kadın. Sonra, alçak sesle konusmaya başladı:
"Artık, yüreğim kuş misali pır pır etmiyor yanında.Artık senin ofisine gelirken asansör beklemek yerine merdien tırmanmak ve bir koşuda kollarına atılmak gelmiyor içimden..."
"O halde değişim bende değil sende... ben değil, aslında sensin tükenen."
"peki" dedi kadın "o zaman şöyle söyleyelim: Benim içindeki sen tükendin. Oldu mu? Duymak istediğini duydun mu?"
"Ama neden? Durduk yere, hiç sebepsiz mi başladı bu tükeniş? Sebepsiz bir tükeniş olur mu?"
"Hayır tabii ki.. Bunu sen başlattın. Benim içindeki seni sen öldürdün aslında, bilmeden"
"Ama... Ama ben istemediğin hiç bir şeyi yapmadım ki... Aslına bakarsan, istediğin her şey dışında hiç bir şey yapmadım ki sana..." Adamın sözleri yakarış tonuyla çıkıyordu.
"Sen... Sen aslında kendin oldun hep. Ama ben seni değil, gözümde yarattığım seni sevmişim..."
"suçum bu mu? Suçum kendim olmak mı? Yapma!.." Adam artık isyan ediyordu. "Oysa ben de seni sadece sen olduğun için sevdim hep."
"Suç değil tabii" diyebildi güçlükle kadın, "suçlu aramıyoruz ki..."
"Ben suçlu arıyorum" diye gürledi adam. "Çünkü benim suçum yok."
"suçlu belki de sadece benim... Ama... bitti işte..." neredeyse ağlayacak olduğunu farkedip hemen kendini toparladı, güçlü olmayı kendi kendine telkin ederek tekrar gözlerini adamın gözlerine çevirdi:
"Peki... suçlu benim, oldu mu? Ayrıl benden o zaman..."
"Hala neden sorusu açıkta... bu nedenler cevaplanmazsa boğar insanı. Gerçek cevabı kendine itiraf edemezsen sen de kurtulamazsın..."
"Neden sorusunun cevabı ortada bülent... çünkü ben seni değil, içimde yarattığım hayali sevdim."
"İçinde yarattığın hayali yaratmana ben yardımcı olmadım mı zaten?"
"belki de sadece birini sevmeyi istedim ve sevdim o zaman. Sonra... Sonra anladım ki bu aşk değil."
"Aşk..." acı bir gülümsemeyle birlikte çıkmıstı adamın ağzından bu tek kelimelik büyü: "Ne ve nasıl olmalı sana göre aşk?"
"Aşk nasıl olmalı biliyor musun..."
"Ben biliyorum... Ama sen, senin bildiğinden farklı şeyleri söyleyeceksin şimdi, onu da biliyorum."
"Sözümü kesmeden dinleyeceksen... anlatacağım..." "Peki Özen... istiyorsan..."
"Bülent... Bunu sana söylemeyecektim... çünkü seni kırmak istemiyorum. Ama ben aşığım ve aşık olduğum kişi maalesef sen değilsin..." sanki bekliyormuş gibi tepkisizce karşıladı adam bu sözleri.
"Peki nasıl eminsin bu kez? Yine kendi yarattığın bir hayal olmadığına nasıl inandırabiliyorsun kendini?"
"Çünkü hiç hissetmediğim şeyleri hissediyorum bu kez" "bana da aşıktın başta?"
"Sana, aşık olmak istediğim için aşıktım. Ona ise aşığım. İstemediğim halde oldu bu... birden, aniden... bir gece uyandım ve anlayıverdim ona aşık olduğumu."
"Beni değil de daha çok kendini inandırmak istiyorsun gibi geliyor bana" dedi adam, "Sadece aşık olduğunu söylüyorsun ama nedenler, niçinler, nasıllar ve daha bir sürü soru işareti havada dolaşıyor"
"Aşık olma süreci falan yok Bülent. Gördüm, aşık oldum ve çok mutluyum... Hiç olmadığım kadar..."
"Yalan! Mutlu bir insan kendi mutluluğunu anlatmakta bu kadar tedirginlik yaşamaz"
"Seni kırıyorum değil mi? Biliyorum... Bunları söylemek için gelmemiştim aslında buraya."
"hayır" dedi genç adam?beni senin mutluluğun kırmaz, biliyorsun. Ama buna inanmıyorum, ne yapayım..."
"O zaman beni daha fazla üzme"
"O zaman beni daha fazla inandır Özen..."
"Neye?"
"sen mutlu olacaksan... Ben uzağında kalmaya dayanırım.Ama bensiz daha mutlu olacağına, şimdi mutlu olduğuna inandır beni."
"Mutluyum diyorum sana..."
"Gözlerin neden yağmur öncesi gibi o zaman? Bir çarpışma bekliyor sadece yağmak için, görüyorum"
"Bülent... Ben bulutların üzerindeyim... Onu göreceğim bir saniyenin bile değeri ölçülemez benim için. Ben... Ben onu seviyorum... Üzgünüm..."
"mutluluk gözyaşları mı peki o bekleyenler? Üzgünsün... İşte tek gerçek bu. Çünkü... çünkü doğruyu söylemiyorsun."
"Gözyaşlarım... Sadece, belki de birini istemeden üzdüğüm için akmaya hazırlanıyorlar. Ama aşk mantık dinlemiyor Bülent. Aşkta sevgiyi iktisatlı kullanmak diye bir şey yokmuş. Aşk yaşanırmış, son damlasına kadar... Bazen de ölümüne..."
"Yapma Özen... Beni üzecek şey senin mutluluğun olamaz... bunu hep söyledim sana."
"O zaman seni üzmüyorum... O zaman benim de üzülmem için bir sebebim yok..."
"Ama... aşk bir gecede sihirli bir değnekle bulunmaz." "ben buldum."
"düne kadar olmayan bir aşkı mı? Bir gecede mi?"
"Belki de, yaşadıığmı sandığım diğer aşklarım tetikledi bu aşkı... kim bilebilir? Evet, bir gecede buldum ve bir ömür kaybetmemek için elimden geleni yapacağım."
"Peki... Ben tanıyor muyum demeyeceğim... Sen tanıyor musun?"
"İkibuçuk yıldır... Ama bir gecede aşık oldum. Sadece bir tek bakış yetti."
"İkibuçuk yıldır görüyorsun... Peki ikibuçuk yıldır tanıyor musun? Tanıdığına emin misin?"
"Evet"
"Anlat bana o zaman.. Anlat kime aşık olduğunu."
"Bülent... Bu konuda daha fazla konuşup bitmiş bir ilişkiyi daha fazla yıpratmayalım. Ben sadece seninle dost kalmak istiyorum... mümkünse?"
"İlişki... Bitmekten daha öte ne kadar yıpranır ki Özen?"
"Yani... Benimle dost kalmayacak mısın? Ama doğru... kalamazsın değil mi? Çünkü ne varsa, her şey tek taraflı yaşandı ve bitti... Senin için ne kadar zor olabileceğini anladım şimdi"
"Dost ha... Aşk bittiğine göre, dostluğun da bitecektir kısa süre sonra Özen. Bizi ayakta tutan aşkımızdan önce dostluğumuzdu. Ya da ben öyle sanıyordum."
"O zaman sadece şunu istiyorum senden... Ben affet ve unut. Eğer yaşadıklarımızdan tecrübe çıkarabiliyorsan... diğer aşklarına taşı."
"Seni affetmem... Affedemem. Çünkü sen benim için hep günahsız ve hatasız olarak kalacaksın"
"Peki... sadece... bittiğini kabul et. Yine sev ve mutlu ol."
"sevmek bu kadar kolay mı? Yine sev demek kadar kolay mı? Daldan dala uçar gibi... bu ağaçta meyve bitti, başka ağaç mı aramalı?"
"Bu kadar kolay olsaydı simdi seninle bu konuşmayı yapıyor olmazdım. Bu, benim onu ne kadar sevdiğimi ve bir insan olarak sana ne kadar değer verdiğimi göstermez mi?"
"Hayır... Onu sevdiğini hala anlatamadın, hala inandıramadın beni. Tek bir kelime dahi yeter aslında ama o tek kelimeyi bulamıyorsun"
"O tek kelime ne bilmiyorum ama, seni sevmediğimi biliyorum. Ve sen, seni seven bir kadını hak ediyorsun."
"Yalan... bu da yalan. Beni sevmediğin yalan. Yüreğine aldın bir kez beni. Şimdi, benden daha çok sevebileceğin bir kalp bulmuş olsan da... Ben hala ve hep orada olacağım. Yaşadıklarımız hep yerinde kalacak"
"Hayır Bülent. Yüreğime almadım seni. Asıl bunu söylersem yalan olur."
Gözpınarlarındaki inci taneleri ha düştü ha düşecekti Özen'in. Son bir gayretle tekrar kendini topladı: "Hoşçakal. Umarım seviğin ve sevildiğin bir aşk bulursun. Benim gibi..."
"Hayır" diye kükredi adam. "ben hiç bir yere gitmiyorum. Beklemeyi seçiyorum. Önünde sonunda doğruyu göreceksin."
"Üzgünüm bülent... İzin ver, çıkayım şu kapıdan"
"Bir anlık şehvet belki de senin aşk dediğin... Ve o şehvetin her şeyin yerini tutmadığını anladığında... Ben yine burada olacağım. Sadece bedensel sıvıları paylaşmanın adı aşk değil Özen."
"Üzgünüm... Ama sana hiç dönmeyeceğim."

Genç adam, her kelimenin üzerinde teker teker durarak: "Ben.. Hiç bir şey... söylemeyeceğim... sadece... bekleyeceğim. Şimdiye kadar hiç boşuna beklemedim ve şimdi de boşa beklemiş olacağımı sanmam."
"Beklemek umut etmektir. Umudun aşındığı yerde her şey bitermiş... İyi geceler..."
"Evet... buradan çıkıp karanlığa gidiyorsun. İyi geceler onun için. Ben seni kendi aydınlığımda bekleyeceğim. İhtiyacın olduğunda, sana hep açık olduğunu göreceksin bu kapının."
"Beni bir dost olarak içeri almayacağını bildiğim sürece senin kapını çalamam Bülent..."
"Senin için her kimlikle yer var içimde. Ama... sadece... Gerçeklerinle gelmeni istiyorum. Beni severken bunu inkar edersen, alamam içime."
"Gerçek kimliğimle karşında durmasaydım, şu an bu kadar açık yürekli olabilir miydim sence?"
"Sorun da bu ya... Açık yürekli değilsin. Ben görüyorum ama sen öylemeye cesaret edemiyorsun"
"sen kabul etmek istemiyorsun. Zaman her şeyi gösterecek" "Evet... Ama maalesef, bazı şeyleri zamana bıraktığımızda, ya çok geç kalmış oluyoruz ya da hep erken davranıyoruz."
"Bizim ilişkimiz onun yüzünden değil benim yüzümden bitti Bülent. Ben seni sevmiyorum... aşık değilim sana...Onu sevmeye başlamadan çok dana önce anladım bunu"
"Bunu söyleyemezsin. Beni sevmeyen insan... beni kırmamak için bu kadar uğraşmazdı. Beni sevmeyen insan sadece bir kuru not bırakıp giderdi. Burada, benimle yüzleşmeyi seçmen kendi içindeki kuşkuları gösteriyor."
"Beni yanlış anlamanı istememiştim... kendimi sana ifade edebileceğimi, enin beni anlayabileceğini sanmıştım... Gördüğüm kadarıyla... Yanılmışım"
"Sana yanılmadığını göstermemi istiyorsun aslında... Ama bunu ben yapamam. Bunu sadece sen başarabilirsin." "Belki bir gün, bir yerde... senin de içindeki ateş söndüğünde... maziye dönüp yine konuşuruz, yine irdeleriz her şeyi.. Ama bu gün, şu an... Bitti!.."
"Yanıldığını görmek için... yaşaman gerekiyor, anlıyorum" "Hoşçakal... kendine ve yüreğine iyi bak Bülent." "Umarım yaşadıklarından pişman olmazsın"
"Yanılıyorsam da... bunu aşık olduğum adam için yapıyorum... ne güzel.."
"Geri döndüğünde, burada hala gözyaşlarını dökebileceğin bir omuz bulacaksın"
"AS-LA GEL-ME-YE-CE-ĞİM"
"yatağımdaki sıcaklığını sen dönene kadar saklayacağım. Günahlarınla geldiğinde, ısınmak için senin de ihtiyacın olacak o sıcaklığa"

Kadın adamın gözlerine bakar. ?Evet, bir gün o omuza ihtiyaç duyabilirim ama, yine de asla gelmeyeceğin? der içinden. Tek kelime söylemeden, adamın evinin anahtarlarını sehpaya bırakır, sessizce kapıyo yönelir. Adam bir müddet arkaından bakar... Gözleri dolar, elleri titrer, yüzü sararır....
...Ve iki damla loş koridorun parkelerinde dağılır.
__________________

Click the image to open in full size.



Ne AğLayacak KadaR
Günahkarım
Ne GökLere ÇıkabiLecek KadaR
Masum.
Ne Geçmişde Yaşadıklarımdan
Huzursuzum
Ne Şu an Yaptıklarımdan
Mutlu.
Sırlar içinde bir Dünyam var
Birde Sen Varsın içimde
Ne Seni Kaybedecek Kadar
Cesurum
Nede Seni Kazanacak Kadar
GüçLü


Dj_Curcun@ is offline Dj_Curcun@ isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
terkedis


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:39.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.