![]() |
İki Avuç Hurma
Ashâb-ı kiramdan, Beşir bin Sa'd'ın kızı ve Nûman bin Beşir'in kız kardeşi (r. anhüm) anlatıyor:
-Annem Amre bint-i Revâha (r.a.), beni çağırdı. Eteğime iki avuç hurma koyduktan sonra, -Kızcağızım! Git de, baban ile dayın Abdullah bin Revâha'nın gıdâlarını kendilerine ver, dedi. Giderken, Resûlüllah (s.a.v.)'a rastladım. Babamla dayımın nerede olduklarını sordum. O bana, -Kızcağızım, beri gel, yanındaki nedir? diye sordu. -Yâ Resûlellah, dedim, bu hurmadır. Annem bunu, yesinler diye, babam Beşir bin Sa'd ile dayım Abdullah bin Revâha'ya gönderdi. Resûlüllah sallallâhü aleyhi vesellem, -Getir onu, buyurdu. Ben de onu, Resûlüllah'ın iki avucuna döktüm. Avuçlarını doldurmadı. Sonra, bir örtü getirilmesini emr etti. Örtü getirilip serildi. Hurmayı ona koyduktan sonra, örtünün üzerine yayıp dağıttı. Yanındakilere; -Gıdâya, kumanyaya geliniz!' diyerek hendek halkına sesleniniz, buyurdu. Hendek halkı toplanıp ondan yemeğe koyuldular. Hurmalar yendikçe artmış, örtünün etrafından dökülüp taşmıştı. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 00:07. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.