CurcunaForum.Org

CurcunaForum.Org (https://www.curcunaforum.org/)
-   Dünya ve Uygarlık Tarihi (https://www.curcunaforum.org/dunya-ve-uygarlik-tarihi/)
-   -   Altı Gün Savaşı / 20. Yüzyıl Tarihi (https://www.curcunaforum.org/dunya-ve-uygarlik-tarihi/102748-alti-gun-savasi-20-yuzyil-tarihi.html)

-TheTveT* 03-16-2010 21:34

Altı Gün Savaşı / 20. Yüzyıl Tarihi
 
1960-1980 arası Orta Doğu gelişmelerindehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1967 Arap-İsrail Savaşı bir dönüm noktası teşkil eder. Çünkühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu savaşta İsrail'in Araplar karşısında kazandığı kesin zaferler neticesindehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif topraklarını savaştan öncekinin dört misli genişletmesihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Arap-İsrail meselesine çok büyük boyutlar kazandırmış ve neticelerini günümüze kadar getirmiştir.

1948 Arap-İsrail Savaşı'nı Araplar tahrik etmiştir. 1956 Arap-İsrail Savaşı ise İngilterehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Fransa ve İsrail'in Mısır'a saldırıları dolayısıyla meydana gelmiştir. Ancak 1967 Arap-İsrail Savaşı isehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail değilhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Araplar istediği için çıkmıştır. Şu farkla kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Savaşı çıkarmak isteyen Araplarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ilk saldırganlığı İsrail'in yapmasını istemişler ve bu da olmuştur.

Ancak Araplar içinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif daha Savaşın ilk gününde bir hezimet oldu. Arapların 1967 Savaşı'nın çıkmasını istemelerinde ve savaşı kışkırtmalarında üç önemli neden rol oynamış görünmektedir:

Başkan Nasır'ın gerek 1948http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif gerek 1956 Savaşı'nın ve her iki savaştaki yenilginin intikamını almaya kararlı olması. Buhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Nasır için bir prestij meselesi idi. Eğer İsrail'i yenecek olursahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif intikamını gerçekleştirmekle kalmayacakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif aynı zamanda kazandığı prestijle bütün Orta Doğu'da Mısır'a büyük bir üstünlük sağlamış olacaktı kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bunun siyasi neticeleri de çok geniş olabilirdi.

1956'dan beri Sovyet Rusyahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Mısır ve Suriye'yi o kadar silahlandırmıştı kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail ile yapılacak bir savaşın neticesinden sadece Mısır ve Suriye değilhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyetler dahi gayet emin görünüyorlardı. Bu sebeplehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1967 Arap-İsrail Savaşı'nı Sovyetlerin de tahrik ettiklerini söylemek mümkündür.

Bu sırada Amerika'nın Vietnam bataklığına saplanmış olması ve dolayısıyla İsrail'in arkasında yer alamıyacağı düşüncesi.

Altı gün sürdüğü için Altı Gün Savaşı adını alan 1967 Arap-İsrail Savaşı'nın başlangıç gelişmelerinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1966 yılının son aylarında oluşmaya başlayan Suriye-İsrail gerginliği teşkil eder. Çoğunluğu Ürdün'de bulunan ve diğer Arap ülkelerine de dağılmış bulunan Filistinlileri teşkilatlandırarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bunları mücadeleye sevketmek için 1964 Mayısı'ndahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Ürdün'ün elinde bulunan Doğu Kudüs'te Birinci Filistin Kongresi toplandı ve burada Filistin Kurtuluş Örgütü kurularak bir de 33 Maddelik Filistin Milli Misakı kabul edildi.

Bu Misak'a görehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İngiliz mandası altındaki Filistin topraklarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Filistinlilerin anavatanı ve 6'ıncı maddeye göre dehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif "Siyonist istilasından önce"http://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yani 1917 Balfour Deklarasyonunu'ndan öncehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Filistin topraklarında devamlı oturan Yahudiler de Filistinli sayılacaktı.

Bunun dışındahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1947 ye kadar Filistin topraklarında yaşayan "Arap vatandaşları" ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu tarihten sonrahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ister Filistin topraklarındahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ister bu toprakların dışında doğmuş olsunhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Filistinli babadan olanlar Filistinli sayılacaktı.

9'uncu maddehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Filistin topraklarının kurtarılması için silahlı mücadeleyi öngörmekteydi. 15'inci maddehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif "Büyük Arap Vatanı"ndan siyonisthttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif emperyalist istilanın kovulmasından ve Filistin'deki siyonist varlığının tasfiyesinden söz etmekteydi.

19'uncu maddehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Filistin'in 1947'deki taksimini ve İsrail Devleti'nin kurulmasını geçersiz sayıyordu. 21'inci maddehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Filistin topraklarının tamamen kurtuluşu yerine geçecek her türlü çözümü reddediyordu.

Kudüs Kongresi'ndehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 9'uncu maddenin öngördüğü silahlı mücadeleyi yürütmek üzere fedayin denen gerillalardan meydana gelen bir askeri teşkilat olan El-Fetih (Al-Fatah) teşkilatı kurulmaktaydı.

1966 Şubatı'nda Suriye'de iktidarda bulunan Baas Partisi'nin sol kanadı bir darbe yaparakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif iktidarı ele geçirdi. Bu sol iktidar ile birliktehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye-İsrail sınırında olayler çıkmaya başladığı gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu yeni Baascılarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Başkan Nasır'ı İsrail'e karşı yumuşak davranmak ve Birleşmiş Milletler'in kanadının altına sığınmakla suçluyordu.

1966 Ekimi'nden itibaren de Suriye topraklarından hareket eden El-Fetih fedayinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail topraklarına saldırılara başladılar. İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu saldırıları Güvenlik Konseyi'ne şikayet ettiğindehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif oradan Suriye aleyhine bir karar çıkarmak mümkün olmadı. Zira her kararı Sovyet Rusya veto etmekteydi. Bu ise Suriye'yi daha da tahrik etti.

Suriye Başbakanı Ekim ayında "Biz İsrail'in güvenliğinin bekçisi değiliz" diyordu. Kasım ayında isehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye ile Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti) arasında bir savunma antlaşması imzalandı. Bu gelişmeler üzerine İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif fedayin saldırı ve akınlarına karşıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Kasım ayının ortalarından itibarenhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif "mislile mukabele" taktiğini tatbike başladı. Yanihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yapılan en küçük bir saldırıya karşıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif en ağır bir şekilde ve ağır silahlarla karşılık verilmeye başlandı. Bu suretlehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir yandan Suriye-İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir yandan da Ürdün-İsrail sınırlarında gerginlik her geçen gün biraz daha artmaya başladı.

Ocak-Nisan 1967 döneminde Suriye-İsrail sınırlarında küçük çatışmalardanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tankhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif topçu ve hava çatışmalarına kadar her türlü faaliyet ortaya çıktı. 7 Nisan 1967 günü Suriye ile İsrail arasındaki hava muharebesinde İsrail uçakları Şam üzerinde uçtuğu gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif altı tane de Suriye uçağını düşürdüler.

7 Nisan olaysihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye ve Araplar için haysiyet kırıcı olmuştu. Bilhassa düşürülen uçakların Sovyet yapısı olmasıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyetler için de olaynin prestij kırıcı olmasına sebep oldu. Bundan dolayı Sovyetlerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye'yi daha silahlandırdıklarından başkahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye üzerindeki kontrollarını da arttırdılar. Öyle görünür kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 7 Nisan'dan sonra meydana gelen en küçük bir olayhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'e komşu Arap ülkelerinin İsrail ile münasebetlerinin gerginleşmesinehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kendi çapından daha büyük katkıda bulunmuştur.

Mayıs ayından itibaren Suriye'den İsrail topraklarına fedayin akınları daha da yoğunlaşmaya başladı. İsrail Başbakanı Levi Eshkolhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 11 Mayıs'ta radyoda yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu: "İsrail hükümeti gayet iyi biliyor kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif teroristlerin merkezi Suriye'dir. Fakat biz prensibimizi tesbit ettik: Saldırgana mukabil darbeyi vurmanın zamanınıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yerini ve vasıtasını biz seçeceğiz"

Eshkol'ün bu sözlerinden sanıldı kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail Suriye'ye karşı harekete geçmeye karar vermişti. Sonradan görüldü kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in seçtiği hedef Mısır'dır. Bu yanılgı dolayısıladır kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Mısır Genelkurmay Başkanı 14 Mayıs'ta Şam'a giderek görüşmelerde bulundu. Bundan sonra olaylar hızla akmaya başladı.

16 Mayıs'ta Mısır Silahlı Kuvvetleri alarm durumuna geçirildi. Esasen 14 Mayıs'tan itibaren Mısır kuvvetlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1956'dan beri Birleşmiş Milletler barış gücünün kontrolünde olan Sina'ya girmeye başlamıştı. Yine 16 Mayıs'ta Mısırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif gerek Sina Yarımadası'nda ve Gazze'de bulunan ve gerek Akabe Körfezi'nin Kızıldeniz'e çıkış noktası olan Tiran Boğazı'ndaki Şarm el-Şeyh'deki Birleşmiş Milletler askerlerinin buralardan çekilmesini istedi. B.M. askerlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 19 Mayıs'tan itibaren buralardan çekilmeye başladı ve yerlerini Mısır askerleri aldı.

Bu olayhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Arap-İsrail gerginliğinde önemli bir tırmanma teşkil etmekteydi. Mısırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu hareketi ile iki cepheden İsrail'e karşı pozisyon alıyordu. Birihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sina'yı tamamen kontrolü altına almak suretiylehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'e karşı doğrudan hareket imkânını kazanması ve arada B.M. Kuvvetleri'nin mevcut olmamasıydı. İkincisi isehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Şarm el-Şeyh'e askerini sokmaklahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in Kızıldeniz'e çıkışı olan Tiran Boğazı'nı kontrol altına alıyordu.

Nasırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bununla da yetinmedi ve 22 Mayıs'ta Tiran Boğazı'nı İsrail gemilerine ve 24 Mayıs'ta da bütün deniz trafiğine kapadı. Bu sonuncu tedbir ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'e başka ülke gemilerinin yardım getirmesini önlemiş olmaktaydı.

22 Mayıs'tan itibaren Tiran Boğazı'nın ve arkasından Akaba Körfezi'nin kapatılmasıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Orta Doğu'daki havayı birdenbire gerginleştirdi. Çünkühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail Mısır'ın bu hareketinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kendisine yöneltilmiş bir saldırı olarak kabul etti. Bu sebeplehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 23 Mayıs'tan itibaren Amerika ve Sovyetler harekete geçerekhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir savaşı önleme çabalarına giriştiler.

Vietnam Savaşı'nın Kongre'de uyandırdığı tepkiler dolayısıyla Başkan Johnsonhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail meselesinde fazla ileri gitmekten korkuyor ve ellerini bağlı hissediyordu. Onun içinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyet Rusya'nın da Orta Doğu'da herhangi bir avantaj elde etmesini önlemek içinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu devletle beraber hareket etme kararı aldı. Buhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyetlerin de işine geldi. Çünkü 7 Nisan'daki hava muharebesinde Suriye'nin İsrail karşısında hiç bir şey yapamamasıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyetlerin Araplara olan güvenini sarsmıştı.

Fakat Sovyetlerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir yandan da Arapların güvenini kaybetmek istemiyorlardı. Bu sebeplehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir yandan Amerika İsrail'ihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif öte yandan da Sovyetler Suriye ve Mısır'ı yatıştırmaya çalıştılar. İki büyük devletten gelen bu yatıştırma faaliyetinin hiç bir faydası olmadı. Hava yatışacağı yerdehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif daha da gerginleşti. Nasırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 26 Mayıs'ta yaptığı bir konuşmada şöyle diyordu: "Eğer savaş gelecek olursahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu topyekün bir savaş ve hedefimiz de İsrail'i yoketmek olacaktır. Bu savaşı kazanacağımıza inanıyoruz ve şimdi İsrail ile savaş için hazırız. Bu sefer 1956'daki gibi olmayacak. O zaman İsrail ile değilhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İngiltere ve Fransa ile savaşmıştık".

Al Ahram Gazetesi'nin başyazarı Muhammed Heykel dehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif yine aynı günhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif "Savaş kaçınılmazdır. Araplar ilk defa olarak iradelerini İsrail'e kabul ettirebileceklerdir" diyordu. Bu aradahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Güvenlik Konseyi de 23 Mayıs'tan itibaren toplantılar yaparak ve bir takım kararlar alarak bir krizin patlamasını önlemeye çalıştı. Fakat bunlar da savaşı önlemeye yetmedi.

30 Mayıs'ta Mısır (Birleşik Arap Cumhuriyeti) ile Ürdün arasında bir savunma antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya 4 Haziran'da Irak da katıldı. Mısır Başkanı Nasırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu katılım dolayısıyla yaptığı konuşmadahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif "1956 ihanetinin intikamını almak için savaşın başlamasını şiddetle arzuluyoruz. Bu savaş bütün dünyaya Arapların dahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in de ne olduğunu anlatacaktır" diyordu.

Krizin başlangıcında Sovyetlerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in ilk önce Suriye cephesinden harekete geçeceğini tahmin etmiştir. Daha sonraları Başkan Nasırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in Sina cephesinde harekete geçeceğinihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ancak cepheden saldırmayıphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Gazze koridorundan girmesini beklemiştir. Halbuki bunların hiç biri olmadı. Arapların istediği gibi ilk saldırıyı İsrail yaptı. Fakat Araplara ilk ve ağır bir darbe indirmek için 5 Haziran 1967 sabahı 7:30'dan itibaren havalanan İsrail uçaklarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Mısırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye ve Ürdün havaalanlarını bombardıman etmeye başladılar.

Mısır'a yapılan baskındahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail uçaklarıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Mısır radarlarına yakalanmamak için Akdeniz üzerinde çok alçaktan uçarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Mısır'ın Batı sınırlarına ulaşmışlar ve saldırılarını batıdan yapmışlardır. Sina üzerinden değil. O kadar kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail uçakları Irak'a da ulaşarak Habbaniye Havaalanı'nı bile bombardıman ettiler.

5 Haziran günü akşam olduğu zamanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 16 Mısır havaalanı artık kullanılmaz hale gelmiş ve 280 Mısır uçağıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 52 Suriye uçağıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 20 Ürdün uçağı ve bir çok da Irak uçağı yerde tahrip edilmişti. Sonradan görülmüştür kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tahrip edilen Arap uçaklarının sayısı o gün 400'ü aşmış bulunuyordu.

Havaların kontrolu artık İsrail'in elindeydi. Araplarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 5 Haziran günü 160 İsrail uçağını düşürdüklerini iddia etmiş iseler dehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu iddianın gerçekle hiç bir alakası olmadığı görülmüştür. Havalardaki üstünlükhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in kara harekâtını da kolaylaştırmıştır. Bilhassa Sina Yarımadası'ndaki muharebelerde Mısır'ın zırhlı kuvvetlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail zırhlı kuvvetlerinden ziyadehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif havadan İsrail uçaklarından ağır darbeler yemiş ve perişan olmuşlardır. Bundan dolayıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail kuvvetleri üç gün içinde bütün Sina'yı ele geçiriphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 7 Haziran akşamı Süveyş Kanalı'nın sağ kıyısındakihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kuzeyde Kantarohttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif ortada İsmailiye ve güneyde de Port Tevfik'e ulaşmışlardır.

Bu durumda Mısır'ın yapabileceği bir şey kalmamıştı. 8 Haziran'da İsrail ile ateşkesi kabul ederekhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail kuvvetlerinin Kanal'ın diğer yakasına geçmesini önlemiştir.

İsrail için 1967 Savaşı'nın en çetin cephesi Ürdün cephesi ve Batı Şeria cephesi olmuştur. Ürdün kuvvetlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif gerçekten İsrail'i uğraştırmış ve ciddi kayıplar verdirmişlerdir. Fakat onlar da Mısır'dan daha fazla dayanamadı. 7 Haziran günü Nablus muharebesini kaybediphttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif şehirhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail kuvvetlerinin eline geçincehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail bütün Batı Şeria'yı işgal etmiş oluyordu. Bu sebeple 7 Haziran akşamı Ürdün de İsrail ile ateşkesi kabul etti.

8 Haziran'dan itibaren Suriye cephesinde Golan Tepelerinde muharebeler şiddetlendi. Suriyehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Golan Tepelerinden aşağıdaki İsrail yerleşim merkezlerini 1956'dan beri 11 yıl süre ile bombalamıştı. Yani bu tepelerinhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in Suriye'ye karşı savunması bakımından stratejik bir önemi vardı. Suriyeliler de İsrail karşısında fazla dayanamadılar. İsrail kuvvetlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Golan Tepelerini aldıktan sonrahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye topraklarında ilerlemeye başladılar. İsrail kuvvetlerinin ilerleme istikameti Şam'dı.

İşte tam bu sıradahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 10 Haziran günü Sovyetlerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Amerika'ya başvurarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail ilerlemesi durdurulmadığı takdirdehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif "askeri harekât" da dahil gerekli tedbirleri alacaklarını bildirdiler. Bu sırada İsrail kuvvetlerihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Şam'a 40 mil mesafedeki Kuneitra'ya girmiş bulunuyordu. Dolayısısıyla İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Kuneitra'da durdu ve o gün saat 16:30'da da İsrail ile Suriye arasında ateşkes başladı. Altı Gün Savaşı böylece sona ermiş oluyordu.

Savaşın sonu Araplar için tam bir hezimetti. Savaştan sonra bir Arap askeri gücü kalmamıştı. Mısırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sina'ya 80-100 bin kişilik bir kuvvet sürmesine rağmen bir şey yapamamıştı. Mısırhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 600-800 tank kaybetmişti. 100'den fazla kullanılabilir Sovyet yapısı tank İsrail'in eline geçmişti. Yine Mısır'ın 400 topu ile 10.000 askeri aracı Sina'da tahrip edilmişti. Tahrip edilen Arap uçaklarının sayısı 441 olarak tesbit edilmiştir kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bunun içinde Sovyet yapısı 280 Mig ve 60 Ilyuşin uçağı da bulunmaktaydı. Başka bir deyimlehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1967 Arap yenilgisihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif aynı zamanda Sovyet silahlarının da yenilgisi idi.

Arapların bu silah kaybıhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyetlerin bu ülkeleri tekrar silahlandırmak için daha sıkı kontrolü altına alması ve Orta Doğu'da daha fazla söz sahibi olmak için de bir fırsat olmaktaydı.

1967 zaferi ile İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif topraklarını dört misli daha genişletmiştir. Gazze ve bütün Sina Yarımadası İsrail'in eline geçtiği için İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Süveyş Kanalı'na dayanmış ve güneyde de Şarm-el-Şeyh'i alarak Tiran Boğazı'nın kontrolüne sahip olmuştur. Yine Sina'nın kuzeydoğusundaki Gazze Bölgesi de İsrail'in eline geçmiştir.

İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Ürdün'den Şeria Nehri'nin batısındaki bütün toprakları alarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Şeria Nehrihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Ürdün ile İsrail arasında sınır olmuştur. Kezahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Ürdün'ün elindeki Doğu Kudüs de İsrail'in eline geçmiştir kihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu suretle 2000 yıldan beri ilk defa olarak Yahudiler Kudüs'e tekrar sahip oluyorlardı. Osmanlı Devleti'nin 400 yıl elinde tuttuğu kutsal Kudüs'ühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Araplarhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 50 yıl ellerinde tutamamışlardı.

İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Golan Tepeleri denen ve Kuneitra'ya kadar uzayan Suriye topraklarını da işgal etmişlerdi. İsrailhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu toprakları elde etmeklehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif kendisi için gerekli güvenlikli sınırlara sahip olmaktaydı. Fakathttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in bu güvenliğine karşı dahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyetler bilhassa Mısır ve Suriye üzerindeki nüfuzunu daha da arttırarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir bakıma bu güvenliği belirli ölçüde zayıflatmış olmaktaydılar. Zirahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1967 Savaşı'ndan sonra Sovyetlerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Arap ülkelerini yeniden silahlandırmaya başlayarak İsrail karşısında bir silah dengesi kurmaya çalıştıkları gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bundan da daha önemlimihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Akdeniz'deki varlıklarını arttırdı.

Bu savaştan sonra Sovyet donanması hemen 50-60 parçaya çıkarıldığı gibihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Sovyetlerhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Suriye'nin Lazkiye ve Mısır'ın da İskenderiye Limanı'nda deniz üssü elde ettiler. Bu isehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu iki ülkenin daha fazla Sovyet nüfuzu altına girmesi idi.

Sovyetlerin Araplar üzerindeki koruyuculuğuhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif daha savaşın son günlerinde başlamıştı. 10 Haziran günü Sovyetler Amerika'ya başvurup ateşkesi sağlamamış olsalardı İsrail kuvvetlerinin Şam'a girmesi belki işten bile olmayacaktı. Sovyetlerin koruyuculuğu bu kadarla da kalmadı. Güvenlik Konseyi'nde Amerika'nın vetosu ihtimali dolayısıylahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Genel Kurul'dan Araplar lehine bir karar çıkarmak amacı ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif B.M. Genel Kurulu'nun 19 Haziran'da olağanüstü toplantıya çağrılmasını sağladı. Ancakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Genel Kurul'da 21 Temmuz'a kadar yapılan toplantılardahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Arap-İsrail barışı için ortaya atılan hiç bir formülhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif gerekli üçte iki çoğunluğu sağlayamadı. Bunun üzerine mesele Güvenlik Konseyine havale edildi.

Genel Kurulhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 4 Temmuz2dahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Pakistan tarafından teklif edilen ve Türkiyehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İranhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Ginehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Mali ve Nijer tarafından desteklenen karar tasarısını kabul etti. 20 çekimsere karşı 88 oyla kabul edilen bu kararhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'ihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Kudüs'ün statüsünü değiştirebilecek her türlü tedbirden kaçınmaya davet ediyor ve bu gibi tedbirlerin hukuken geçersiz olacağını hatırlatıyordu. Güvenlik Konseyi ise İsrail'i destekleyen Amerikan ve Arapları destekleyen Sovyet görüşlerini uzlaştırmak için uzun süren görüşme ve tartışmalardan sonrahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif nihayethttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 22 Kasım 1967'de 242 sayılı kararı kabul etti.

Kararhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in bu son savaşta işgal ettiği topraklardan çekilmesini öngörmekteydi. Kararın bundan sonraki kısmında dahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bölgedeki her devletin egemenlikhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığının tanınması ve buna saygı gösterilmesi isteniyor ve yine her devletin barış içindehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif tehdit ve kuvvet kullanılmasından uzak olarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif güvenlikli ve tanınmış sınırları içinde yaşaması hakkı kabul edilmekteydi.

Kararın üçüncü maddesine göre dehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bu kararın yukarıdaki prensipleri çerçevesinde barışcı ve taraflarca kabul edilmiş bir anlaşmanın gerçekleştirilmesi amacı ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Genel Sekreterihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif taraflar arasında temas sağlamak için bir özel temsilci tayin edecekti.

242 sayılı Güvenlik Konseyi kararının 3'üncü maddesi gereğincehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif B.M. Genel Sekreterihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsveçli diplomat Gunnar Jarring'i taraflar arasında temas ve anlaşma sağlamakla görevli özel temsilci seçti. Ancak Jarring'in temasları ve faaliyeti hiç bir netice vermedi. Fakat bu arada Amerikahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif barışı sağlama çabalarına aktif bir şekilde girdi. Çünkühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 1968 seçimlerinde başkanlığa gelen Richard Nixonhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif nasıl Vietnam meselesini bir an önce sona erdirmeye karar vermiş isehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Orta Doğu'da da barışı gerçekleştirerek Amerika'nın prestijini tamir etmeye kararlı idi. Çünkühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'in 1967 Savaşı'ndaki tartışmasız zaferihttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Araplar tarafındanhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Amerika'nın İsrail'e yardım ettiği propagandası ilehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bir Amerikan aleyhtarlığına dönüştürülmüştü.

Nixonhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bilhassa bu aleyhte propagandayı önlemek ve Amerika'nın Orta Doğu'daki itibarını tekrar tesis etmek istiyordu. Bu sebeple Nixon'ın Dışişleri Bakanı William Rogershttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Araplarla İsrail'i bir barış çözümü etrafında birleştirmek için çeşitli planlar ortaya attı. Fakat Rogers'ın bu teşebbüslerinden hiç bir netice çıkmadı. Çünkühttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif Araplar bir barış için önce İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerektiğini söylüyordu.

Arapların 242 sayılı Güvenlik Konseyi kararını yorumlaması bu şekildeydi ve bu yorumhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif bugüne kadar devam etmiştir. Buna karşılıkhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail isehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif 242 sayılı kararın 3'üncü maddesine dayanarakhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif önce bir müzakere masasına oturulmasını ve "güvenlikli ve tanınmış" sınırların tesbitini ve ondan sonra dahttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif İsrail'inhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif hangi topraklardan çekileceksehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif oradan çekilmesi görüşünü savundu. İsrail'in bu görüşü de bugüne kadar devam eden bir görüştür.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:15.

Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.