İlkçağ insanı (ilkel insan

mağara insanı)

rakam ve sayıları kullanmak ihtiyacını duymuştur. Bu devir insanları

ihtiyaçlarını kaydedip saklamasını da biliyordu. Avladıkları hayvanların veya sürüsündeki koyunların sayılarını belirtmek için

yaşadıkları mağara duvarlarına çizikler çizmişler

bir ağaç dalına çentikler yapmışlardır. Bazen de

ipe düğüm atmışlar

veya çakıl taşlarını kullanmışlardır .
Bu devrin

13-15 yaşındaki insanı

koyun ve geyik gibi varlıkları

ok gibi eşyaları sayabilmek için

ufak yuvarlak çakıl taşlarına sahip olması

veya kesilmiş bir ağaç dalı (sopa) üzerine çentik yapması icap edecekti. Bir taş veya sopa Üzerinde işaretlenmiş bir adet çentik

tek koyunu ifade ederdi. Belli bir zaman sonra

eğer her bir taş veya çentik için bir koyun yoksa

o insan bir veya birkaç koyunun kayıp olduğunu anlardı. Bu devrin insanları; sayıları bir yere kaydedip saklanmasını da biliyorlardı.
İlkçağ insanları

sayılar için kil tabletler üzerine çizikler kazmayı

veya kesilmiş ağaç dalına çentikler yapmaya başlamakla

ilk defa

sayıları yazılı olarak ifade etmiş oluyorlardı. İlkçağ insanının kullandığı bu işaretler

rakam ve sayıların ilk yazılı ifadeleridir.
Bunların yanında; ilkel insanlar

sayıları belirtmek için

değişik ses ve kelimeler de kullanmışlardır. Bugün sayıları belirten standart hale gelmiş sembol (şekil) ve sözcükler vardır. Günümüzde; sayılar

hem 1

2

3

… gibi sembollerle ve hem de; bir

iki

üç

… gibi kelimelerle ifade edilmektedir. Bugün dört adet kalemi

“dört kalem” kelimesi ile belirtip “4″ sembolü ile gösterebiliyoruz.
Bilinen en eski sayma sistemlerinden biri

Eski Mısırlılara ait olanıdır. Eski Mısırlıların kullandıkları resim yazısının (hiyeroglif) başlangıç tarihi

M.Ö. 3300 yılına kadar geri gider. Eski Mısırlılara ait sayma sistemi

ilkçağ mağara

insanının önceleri kullandığı sayma sisteminin gelişmiş şeklidir.
Eski Mısır aritmetiği hakkındaki bilgilerimiz

papirüs tomarlarından elde edilmektedir. Bugün bu papirüsler; bilim tarihinde

M.Ö. 1900-1800 yılları için adlandırılan

Kahun ve Berlin papirüsleri ile

M.Ö. 1700 ile 1600 yılları için adlandırılan Hiksoslar Devrinden M.Ö. 1788-1580 kalma Rhind ve Moskova matematik papirüsleridir. Mısır matematiği hakkındaki diğer kaynaklar

birkaç parşömen tomarı ile kil ve tahta tabletlere dayanmaktadır.
Eski Mısır’da rakam ve sayılar bazı sembollerin (şekillerin) yan yana gelmesiyle ortaya çıkıyordu. Bütün rakamlar

7 değişik şeklin bir araya gelmesiyle ve yazım biçimi de

sağdan sola doğru ifade ediliyordu.