![]() |
#1 |
![]()
Kuzey Avrupa Rönesansı’nın en büyük ustası, kilise babalarının metinleri ve klasik edebiyat araştırmacısı hümanist bilgin. Hollandalı büyük düşünür Erasmus’un Rotterdam ya da Gouda’da doğduğu sanılmaktadır.
Avrupa tarihinin bu döneminde düşünürler yüzyıllar boyu unutulmuş ve göz ardı edilmiş olan Eski Yunan ve Roma kültürlerini yeniden incelemeye başladılar. Bu araştırma ve bilgilenme süreci Avrupa’da yeni düşüncelerin gelişmesine yol açtı. İnsanlar yeni bilgi ve düşüncelerin ışığında olaylara eleştirel bir gözle bakmaya, özellikle Hristiyanlığın tartışılamaz doğrular olarak sunduğu bilgileri daha kuşkucu bir yaklaşımla irdelemeye başladılar. Bu gelişmeleri destekleyen Erasmus, insanların kendilerine öğretilenlere güvenmekle yetinmeyip, kendilerini düşünmeye alıştırmaları gerektiğine inanıyordu. Yaşamını gerçeği olduğu gibi söylemeye adayan Erasmus çağının en büyük düşünürlerinden biridir. Din ve ahlak konularına insancıl bir yaklaşımla eğilmekle Reform hareketine de esin kaynağı olmuştur. Babası rahip olan Desiderus, okula Gouda’da başladı. 1475 ile babasını kaybettiği 1483 arasında Deventer’de St. Lebuinus Okulunda eğitim gördü. Okul Ortak Yaşam Kardeşliği cemaatinin önderleri tarafından hümanist düşüncelere açılmaya başlamıştı. 1492’de papazlığa atandı. Manastır yaşamı edebiyat çalışmalarına olanak verdiyse de sınırlamaları onda bireysel özgürlük tutkusunu uyandırdı. İki yıl sonra manastırdan ayrılarak Cambrai piskoposunun sekreteri oldu; çok geçmeden de bir arkadaşının aracılığıyla Paris Üniversitesi’nde ilahiyat eğitimi için piskopostan izin alarak Collége de Montaigu’ya girdi. Paris’te bir çok hümanistle tanışan Erasmus Robert Gaguin’in De origine et gestis xxxxxxrum compendium’unda yer alan makalesiyle adını duyurdu.(1495) Erasmus’un bütün istediği rahat koşullarda çalışmaktı. 1499’da öğrencisi William Blount’un çağrısı üzerine İngiltere’ye gitti. İngiltere’de dinsel içerikli tartışmalara katıldıysa da klasik yazarlara ilgisi azalmadı. Yaşamı boyunca Plinius ve Seneca gibi Latin yazarların yapıtlarını derledi; klasik Yunan edebiyatından çeviriler yaptı. 1500’de İngiltere’den ayrıldı. 1503’te din konusundaki düşüncelerinin en önemli öğelerini yansıtan Enchridion militis Christiani’yi yazdı. 1504 yazında Leuven yakınlarında bulunan Park’taki bir manastır kütüphanesinde Lorenzo Valla’nın Yeni Ahit üzerine yazdığı “Görüşler” adlı kitabın el yazmalarını buldu. 1505-06 yıllarında İngiltere’ye dönerek ödünç alabildiği el yazmalarından bir Yunanca Kitabı Mukaddes metni oluşturdu. Erasmus İngiltere’de “Deliliğe Övgü” adlı kitabı yazdı. Bu en ünlü yapıtında yalnızca klasik ve ortaçağ düşüncelerini değil, kendi kavrayış ve zekasını da ortaya koydu. Daha sonra Cambridge Üniversitesi’nde Yunanca dersleri veren Erasmus 1514’te Basel’e gitti. Erasmus 1516’da yayımladığı Yeni Ahit derlemesinde öncelikle Yunanca metni kullandı; Yunanca metnin yanında da kendi zarif Latince uyarlamasına yer verdi ve çalışmasını Papa X. Leo’ya adadı. Erasmus, kutsal metinlerin herkes tarafından incelenmesi,her dile çevrilmesi çağrısında bulunuyordu. Reform hareketi, Erasmus’un edebiyatın altın çağı hayaline son verdi. Hiç karşılaşmadığı Luther ona göre ancak dogmatik bir ilahiyatçı olabilirdi. Luther’i eleştiren birtakım yazılar yazdı. Daha sonra 1535’te Basel’e döndü ve ertesi yıl öldü. Yapıtlarını Latince yazan Erasmus’un son sözleri olan Lieve God(Sevgili Tanrı) Felemenkçeydi. Erasmus’un yaşam öyküsünü konu alan yapıtlardan biri Stefan Zweig’ın Triumph und Tragik des Erasmus von Rotterdam adlı kitabıdır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler |
desiderus, erasmus |
|
|