![]() |
#141 |
![]()
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerika'ya giderler. Baya dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında birsürü Kızılderili görürler, çok korkarlar, Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz çalayım da kaçsınlar" der. Temel'in saz ı çalmasıyla Kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun "waay sen bunları sadece bir sazla kaçırdın...o zaman buranın adı TEKSAZ olsun"der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar sabah kalktıklarında etraflarında gene Kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun "bide ben saz çalayım de korkup kaçsınlar" der. Dursun sazı çalar ama Kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun'un ?ötüne sokarlar. Temel de "ehe...bu sazı senin ?ötüne soktular o zaman buranın adı ARKANSAZ olsun." der. Ertesi gün uyurlar uyandıklarında gene karşılarında Kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur başka bi yöntemim var." der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar. Dursun da "mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun" der.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#142 |
|
![]()
Nasa uzay araştırma merkezi, günlerden bir gün Mars'a gidebilecek bir mekik yapar. Bu mekiğe üç ayrı ülkeden üç astronot binecektir. Bunlar bir Fransız, bir Alman ve Türkiye'den de Temel'dir. Bunlara orada uzun süre kalacaklarını ve bu yüzden yanlarına en çok sevdikleri şeyi almalarını söylerler. Alman: "Ben içki içmeden yapamam bana içki verin der." Fransız: "Ben karım olmadan yapamam onuda ***üreyim der." Temel: "Ben da sigarasuz edemam," der ve sigara ister. Aradan yıllar geçer artık mekiğin döneceği gün gelmiştir. Onlar için büyük bir tören düzenlenir. Önce Fransız iner mekikten yanında karısı ve iki küçük çocuğu vardır. Sonra Alman, gözleri kan çanağı gibi, sendeleyerek iner mekikten. En son Temel fırlar ve elinde bir sigara, bağırır: "Uyy hemşerum! Ateşi olan var mi??"
|
![]() |
![]() |
![]() |
#143 |
|
![]()
Dursun Temel'e sormuş
- Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun? Temal - 100 tane demiş. Dursun - Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş. Bu espri Temel'in çok hoşuna gitmiş. Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş - Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun ? Cemal - 50 demiş. -Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum |
![]() |
![]() |
![]() |
#144 |
|
![]()
Temel ile Dursun bir yarışmaya katılırlar. Bu yarışmada en çok yerli öldürene, 100.000$ verilmektedir. Bunlar yerli avlamak için Amerika'ya giderler 3
-4 gün aramalarına rağmen bir tane bile yerli öldürememişlerdir. Bunlar bir gün sabah kalktıklarında etrafların da 100'ü aşkın yerli bulurlar. Temel Dursun'a: La Dursun kalk zengin olduk! |
![]() |
![]() |
![]() |
#145 |
|
![]()
Amerika'da bir beyin fuarı açılmış. Burada ünlülerin beyinleri kavanoz içinde sergilenip kavanozun üzerine fiyatları yazılıymış. Amerikalı bir aile bu fuarı gezerlerken garip bir şey farketmişler ve danışmaya gidip demişlerki:
-Efendim... Her şey mükemmel Einstein'in beyni on bin dolar..güzel.. George Washington 'un beynini de yirmi bin dolara kavanoz içinde satıyorsunuz... Bunlar meşhur insanlar, fakat yüzbin dolarlık bir beyin gördük. Bu kişiyi daha önce hiç duymamıştık. Meşhur olduğunu da pek sanmıyoruz. Niye yüz bin dolar. Üzerinde şöyle bir yazı vardı. "Türkiye'nin Karadeniz Bölgesinden TEMEL" kim bu?. Ve niye bu kadar pahalı? Görevli cevap vermiş. -Efendim. Bu beyinlerden yüz tanesini kesiyoruz ancak bir tanesi dolu çıkıyorda ondan. |
![]() |
![]() |
![]() |
#146 |
|
![]()
Temel ile Dursun Trabzon'un dağlık bölgesinde ava çıkmışlar. Uzun uğraşlardan sonra elleri boş dönmek üzere iken oldukça iri ve heybetli bir geyiğe rastlamışlar. Her ikisi de epeyce uğraştıktan ve kovaladıktan sonra köye 5
-6 kilometre kala geyiği vurmuşlar. Aslında küçük hayvan avına çıkmış olan iki arkadaşın yanında geyiği taşıyabilecekleri herhangi bir araç veya alet olmadığından düşünce üretmeye başlamışlar. Temel ,Dursun'a "Ula dursun habu hayvanın bir boynuzunu sen tut diğerini ben diyerek çektirmeye başlamışlar. Tahmin edileceği gibi çok zor olan bu şekilde köyün yolunun başına kadar kan ter içerisinde gelirlerken köyden birine rastlamışlar. Onların bu halini gören arkadaşları "Yahu siz delimisiniz bu böyle taşınır mı? Sizin kafanız hiç çalışmıyor kardeşim, ikiniz bir olun şu hayvanı kuyruğundan çekin daha rahat taşırsınız " önerisini yaparak yola devam etmiş. Bu fikri çok uygun bulan iki kafadardan biri olan Temel yaklaşık yarım saat sonra Dursun'a dönerek "ULA DURSUN BU HAYVAN BÖYLE ÇOK KOLAY ÇEKİLİYORMUŞ, AMA ANLAMADUĞUM BİR ŞEY VAR BUNU KUYRUĞUNDAN ÇEKTUĞUMUZDAN BERİ KÖYDEN GİTTİKÇE UZAKLAŞIYRUK.!! |
![]() |
![]() |
![]() |
#147 |
|
![]()
MİT eleman alımı için duyuru yapar. Üç kişi başvurur. MİT binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. İlk adam içeri alınır ve su sorular sorulur. "Karını seviyormusun?" "Evet, efendim" "Ülkeni seviyormusun?" "Evet , efendim" "Pekala , biz karını da getirdik. Şu an yan odada." denir ve masanın üzerine bir tabanca konur. "Şimdi odaya gir ve karını öldür.!" Adam silahı alır yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. Adam tekrar ilk odaya geri döner. Kravatı gevsemiş, ter içinde kalmıştır. "Yapamıyacağım efendim." der ve orayı terk eder. İkinci adam içeri alınır. Aynı sorular sorulur. Aynı yanıtlar. Ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Adam yapamayacağını söyler ve ayrılır. Son adam Temel girer. Aynı sorular. Aynı cevaplar. Ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. Temel içeri girer. 5
-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. BAM,BAM,BAM,BAM,BAM,BAM .... Derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. Temel içeri girer , biraz terlemiştir. MİT personeli sorar "Ne oldu ?" Temel cevaplar.. "Efendim bana verdiğiniz silah kurusıkı çıktı, o yüzden onu pencereden aşağıya atmak zorunda kaldım" |
![]() |
![]() |
![]() |
#148 |
|
![]()
Temel ölümcül bir hastalığa yakalanmış. Karısı fadimeye sorar
-Fadime, ben ölünce yeniden evlenecekmisin ? Fadime de Temel üzülmesin diye evet cevabını verir. Bunun üzerine Temel -Onu benim kadar sevecekmisin ? -(ağlayarak) Evet -Onu eve alacakmısın ? -Evet -Ona güzel yemekler yapacakmısın ? -Evet Temel'im. -Ona sarımsaklı yoğurtlu mantı da yapacakmısın ? -O SEVMEZ. |
![]() |
![]() |
![]() |
#149 |
|
![]()
Temel bara gitmiş. Geçmiş bir kenara oturmuş, biraz sonra bara bir adam girmiş ve sıska uzun boylu bir adamın kafasının üstüne şişe koymuş, çekmiş silahı ateş etmiş şişe paramparça ateş eden adam elini kaldırmış " I'am Pekosbill " demiş ve çekmiş gitmiş. Daha sonra bara bir başka adam girmiş ve yine o sıska adamın kafasının üstüne konserve kutusu koymuş çekmiş silahı ateş etmiş kutu paramparça ateş eden adam elini kaldırmış." I'am Redkit " demiş ve çekmiş gitmiş. Temel bunları seyrettikten sonra dayanamamış eline bir elma almış ve o sıska adamın kafasının üstüne elmayı yerleştirmiş çekmiş silahı ateş etmiş ve o ne adamı tam anlının ortasından vurmuş. Temel'de elini kaldırmış ve I'am sorry demiş.
|
![]() |
![]() |
![]() |
#150 |
|
![]()
Temel Dursun'a yatılı ziyarete gitmiş. Yemişler içmişler sıra yatmaya gelmiş. Dursun: "Bak Temel, yatak odandan tuvalete gitmek için bizim odadan geçmen gerekecek. Bu olmasın istiyorsan şimdiden tuvalete git de gece gelmesin." Temel: "Tuvaletim yok. Merak etme, gelse de tutarım zaten." Bu dialoğun ardından yatmışlar ama gece yarısı Temel fena halde sıkışmış. Yatak odasından geçmek de istemiyor. Bakmış pencerede bir saksı içinde çiçek var. Çiçeği toprağıyla birlikte çıkarıp hacetini gidermiş, toprağı tekrar yerine koyup uyumuş ve ertesi sabah da çekip gitmiş. Aradan birkaç ay geçtikten sonra Dursun Temel"i aramış telefonla: "Temel, nereye sıçtın çabuk söyle, 4 ev değiştirdik ev hala kokuyor"
|
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler |
arsivi, dan, fikra, tuna |
|
|