![]() |
#61 |
![]()
temel askerde çok başarılıdır. dağıtım zamanı gelince komutanları bu başarısını ödüllendirmek isterler. temel'i çağırırlar:
-temel ,dağıtımda istediğin yere gidebilirsin oğlum. temel kendinden emin,esas duruşunu bozmadan yanıtlar: -payrağumun dalgalanduğu her yer vatanumdur. -anladım da evladım. bu işin terörü var,uzaklığı var,eşini dostunu görebileceğin daha yakın bir yer... temel'in cevabı değişmez: -payrağumun dalgalanduğu her yer vatanumdur. bunun üzerine kura çekilir.sonuç:hakkari-çukurca sonucu öğrenen temel kendi kendine homurdanır: -ha oruya payrak dikenun avradını... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#62 |
|
![]()
Kimin askeri daha cesur yarismasi varmis.
Karacinin komutani : - Oglum su tankin altina atla!, demis. Asker atlamis olmus. Havacinin komutani : - Oglum su ucaktan betona parasutsuz atla!, demis. Asker olmus. Denizcinin komutani : - Oglum su geminin altina atla!, demis. Asker : - Naah atlarim, demis. Denizci komutani diger komutanlara donup : - Bakin, benim askerim daha cesur, komutanina nah cekiyor. |
![]() |
![]() |
![]() |
#63 |
|
![]()
Osmanlı donanmasıyla Venedik donanmasıı arasında savas çıkmış. Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria imiş. Gözcü Osmanlı donanmasının yaklaştığın fark edince hemen Andrea Doria'ya haber vermiş :
-Osmanlı yaklaşıyor. Andrea Doria sormuş : -Kaç gemi var? Gözcü: -10-20 kadar. Komutan hemen emir erini çağırmış : -Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir. Emir eri şaşırmış : -Niçin komutanım? Andrea Doria : -Savaşırken yaralanacağız. Kan izi belli olmasın ve de askerlerin cesareti kırılmasın diye. Bu arada gözcüden yine ses gelmiş : -Efendim 50 kadar oldular. Andrea Doria heyecanlanmış ve emir erine tekrar seslenmiş : -Gömleği boşver. Sen bana kahverengi pantolonumu getir. |
![]() |
![]() |
![]() |
#64 |
|
![]()
Teskere zamanı yaklaşmıştır. Ayni tertip askerlerden bazıları oturup karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak isleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar :
-Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi? -Evet. -Sen Osman, benim sigaralarımdan otlamayacaksın değil mi? -Otlamayacağım. -Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi? -Yıkattırmayacağım. Herkesten gerekli yanıtı alınca Mehmet : -İyi, bundan sonra ben de karavanaların içine işemeyeceğim |
![]() |
![]() |
![]() |
#65 |
|
![]()
Dünya Savaşı arefesinde; bir Nazi subayı, bir yaşlı kadın, bir delikanlı ve bir de genç kız bir tren kompartımanında yolculuk etmektedirler. Tren bir yerde tünele girer.
Karanlıkta, bir öpücük sesi ve hemen ardından da bir tokat sesi duyulur. Tren tekrar ışığa çıkarken, yaşlı kadın şöyle düşünür: -"Zamane gençleri işte. Oğlan kızı öptü ama tokadı da bir güzel yedi." Genç kız şöyle düşünür: -"Salak oğlan, benim yerime yaşlı kadını öptü ama oh olsun, tokadı da yedi." Nazi subayı şöyle düşünür: -"İşe bak yahu, kızı oğlan öptü, tokadı ben yedim." Delikanlı ise şöyle düşünür: "Oooh canıma değsin. Havaya bir öpücük, Nazi bozuntusuna okkalı bir şamar!". |
![]() |
![]() |
![]() |
#66 |
|
![]()
II.dünya savaşı yılları ve kaptanımız savaş gemisi I.kaptanı.Girdiği her ama her iddiayı kazanma özelliğine sahip olan kaptanımız, açık denizde seyrederlerken, bir gün sonarcı yanına gelir:
-Kaptan ileride düşman denizaltısı tespit ettim.Ne yapalım? -Kaçarsak kurtulur muyuz? -Hayır.O bizden hızlı yetişir ve torpiller.Kesin batacağız. -Kurtuluş yok mu? -Yok.Yaklaşık 30 dakika sonra torpili yemiş oluruz. -Tamam der sen burada kal,torpili yemeden 5dk önce de gel bana haber ver. Kaptan hemen anonsa geçer: -Bütün personelin dikkatine.Herkes güvertede toplansın.Eğlence yapacağız.Tüm personel katılacak. Tüm mürettebat eğlenceye başlar.Bir zaman sonra sonarcı gelir ve kaptana: -kaptan 5 dk sonra torpilleneceğiz. Kaptan tamam der ve personeline döner: -1000$ına iddiaya girerimki, bu gemiyi y***ımın bir vuruşuyla batırırım. Hemen hemen herkesle iddiaya girer.Paraları toplar.Bakar torpiller arkasında iz bırakarak geliyor.Kaldırır, diz çöker, vurur. Korkunç bir patlama.Gemi ortadan ikiye ayrıllır ve batar. Herkes can derdinde;yüzenler, sandala binenler... Kaptan da bir sandala yüzmekte.Hemen arkasında sonarcı.Hem yüzüyor hem küfrediyor: -O**pu Çocuğu, Eşşoğlueşek,Ulan TORPİLLER ISKA GEÇTİ!! |
![]() |
![]() |
![]() |
#67 |
|
![]()
Bir gün cennet ve cehennemdekiler birbirlerinin yaşadıkları yerleri merak etmişler. Yaptıkları görüşmelerden sonra en kısa zamanda bir köprü inşa etmeye karar vermişler. Ama bu köprünün yarısını cennettekiler diğer yarısınıda cehennemdekiler yapacakmış. Cehennemdekiler kendi yarılarını çarçabuk yapıp bitirmişler ama cennet tarafında daha bir adım ilerleme yok. Bir elçi yollayıp sebebini sormuşlar. Cennettekilerin cevabı ise " Vallahi günlerdir her yere haber yolladık ama bir tane bile mütaahit bulamadık ..."
|
![]() |
![]() |
![]() |
#68 |
|
![]()
Onu sever miydim, bunca derinden?
İçime işleyen, gözler olmasa. Sevdanın baharlı mevsimlerinden, Yorgun sığındığım güzler olmasa. . Güzel, çirkin, sadık, bunaklarından, Dostları öpmesin, yanaklarından. Onu kıskanmazdım, dudaklarından, Dökülen gizemli, sözler olmasa. . Kalbimin sızısı, büyülü gonca, Kıyamete kadar, açılmaz bence. Hiç kavga etmezdik, ömür boyunca, Kırılmaz inattan, buzlar olmasa. . Aşka tutsak olmak, hürriyetimse, Beni kurtarmaya, gelmesin kimse. Onu övmek için, her ne dedimse, Doğrudur bir de şu, nazlar olmasa. . Yolumu gösteren, yıldızım var da, Çırpınır dururum, boranda karda. Eşkiya olmazdım, hayal dağlarda, Yolunu bekleten, izler olmasa, . |
![]() |
![]() |
![]() |
#69 |
|
![]()
Komandolar bir general komutasında bir ormanda bir aylıkhayatı idare kampına gitmişler.20-25 günlük süre sıkıntılarla geçmiş.Bir gün nöbetçi askerlerden birisi dere kenarında bir kadın bulmuş ve alıp komutanına getirmiş.Vakit akşam karanlığı komutan emirerini çağırmış, eline bir fener tutuşturmuş ve çadıra girmiş. kadını yatırdıktan sonra :
--Oğlum Ahmet sen şu feneri tut bakayım. Demiş ve kadının üstüne uzanmış epey uğraşmış ama sonuç yok.Askere dönmüş ---Oğlum şu tarafa geç böyle tut demiş. Ancak sonuç yok.Askere dönmüş --Oğlum öbür tarafa geç adam gibi tut demiş ancak tüm denemelere karşın sonuç hüsran. Bir hışımla kalkmış askere dönmüş --Ver lan şu feneri, geç şu kadının başına... Asker Ahmet zaten manzarayı seyrederken kızılay çadırını kurmuş.İşin başına geçer geçmez köklemiş. Komutan:-ulan Bu ...mına koduğumun feneri böyle tutulur...Bir fener tutmasını bile beceremiyorsun. Sittir git. Demiş. |
![]() |
![]() |
![]() |
#70 |
|
![]()
Bölük komutanı son günlerde koğuşta bi gariplik olduğunu sezmeye başlar ve askerleri takibe alır.Her yat borusu'ndan yaklaşık 30 dakika sonra askerler tek tek koğuşun sonunda bulunan küçük odaya girip girip çıkarlar ve her çıkan "oohhhhh be rahatladım" der.Komutan bi gün son kişiyi kapının deliğinden izler. Bakar ki odada asker ve bir fıçıdan başka birşey yok.Şaşırır ve izlemeye başlar.Asker paso gidip gidip geliyor ve zevkten nerdeyse dört köşe olmuş,asker işini bitirdikten sonra gidip yatar.Komutan dayanamaz ve meraktan içeri girer.Askerin yaptığının aynısını yapar ve oda bu işten hoşlanır.Bu işlem yaklaşık 1 Ay'dan fazla sürer. Bir gün yine koğuşa gider bakar ki askerlerin hepsi hazırkıta bekliyor.
Komutan sorar; -Siz neden yatmıyorsunuz? diye.. Askerlerin cevabı; -Bu gece fıçıya girme sırası sizde Komutanım!!! |
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler |
αℓσєиѕ, arsivi, cilgini, den, fikra |
|
|