Hoca merhum dinlenmek için kocaman bir ceviz ağacının dibine oturmuş, şöyle bir nefes alıyormuş. Bakmış ki, zeminde ince köklere bağlı kocaman kabaklar var. Kendi mantığını yürütmeye başlamış:
- Allah bilir ya, yerdeki bu koca kabaklar şu koca ağacın başında olmalıydı, şu küçük cevizler de bu küçük kabağın köküne bağlı bulunmalıydı.
Hoca münasip bulduğu düzeltmeyi yaparken bir küçük ceviz, ağacın ta tepesinden koparak aniden kafasına tak diye inmiş. Birden “tak” diye bir cismin tam beyni üzerine çarptığını hisseden Hoca hemen toparlanmış:
- Aman Allahım, ben yanıldım. Ya başıma düşen küçük ceviz değil de, benim münasip gördüğüm şu kocaman kabak olsaydı, ne olurdu halim?