Aşk tek kişiliktir abiler!


Evet, aşk tek kişiliktir...
Bunu söylüyorum.
Şöyle ki...
Çok sayıda insan aynı kişiyi, aynı şarkıyı, aynı hikâyeyi aynı anda sevebilir.
Veya aynı sanatçıyı veya aynı takımı veya aynı "şey"i... O "şey" neyse artık... Aynı anda sevebilir...
Bunda mahzur yok.
Lakin...
Çok sayıda insan aynı kişiyi "organize" olarak "hep birlikte" sevmeye başlarsa...
Sevmenin kurallarını, sevmenin "racon" unu belirlemeye başlarsa...
Bu hastalıklı bir durumdur.
Aşk tek kişiliktir abiler...
Aynı "şey"i seviyor olsanız da...
Karışamazsınız "öteki" nin aşkına...
Karışmayın "öteki"nin aşkına...
Bırakın herkes istediği gibi sevsin...
İstediği gibi terennüm etsin sevgi sözcüklerini kendi "öz lisan"ında.
İstediği gibi aksın aşkın şarkıları kendi damarlarında.

Fan kulüpler... Taraftar organizasyonları... Sevenlerin birliktelikleri... Vesaire... Vesaire...
Ortak şarkıları, ortak sloganları, ortak yürek çarpıntılarını paylaşıyorlarsa mesele yok.
Aynı ortamda... Ya da farklı mekânlarda...
Ancak...
Kendi "sevme" raconlarını ötekilere de dayatmaya başlıyorlarsa...
Aşk gemisinin "serdümen" liğine soyunuyorlarsa...
Rotayı kendi diledikleri "istikamet" lere zorluyorlarsa...
O "gemi" batar sonunda...
Zaten... Ve esasen...
Aşkın; yüzlerce yolcunun aynı anda taşındığı "ortak bir gemisi" de yoktur.
Aşk, tek kişilik sandallarla gider yoluna... Bir tek yürek rüzgarla doldurur kendi yelkenlerini...
Bir tek bilek asılır küreklere...
Aynı limanı ve aynı denizi sevebilirler...
Aynı liman ve aynı denizlere demirleyebilirler.
Lakin... Tek bir kaptanın seyir diktatoryasına teslim edemezler rotalarını...
Aşk, reddeder tüm diktaları...
Aşk sevmez mahpuslukları...
Aşk özgürdür... Dinlemez dayatmaları...

Taraftar "birliktelik"leri iyidir... Ortak şarkıları dillendirirler milyonlarca yüreğin notalarıyla...
Lakin... Sevdikleri "şey"i "idare" etmeye başladığında ve "idare" sine karıştığında başlar hastalıklar...
Şiddetin tohumları öyle ekilir mesela...
Fan kulüplerine itiraz olamaz... Lakin, öteki sevenlerin "davranış kodları"nı da belirlemeye başlarlarsa; "hormon"lu saplantılar çıkar ortaya...
Ötekilerin yürek çarpıntılarını duymak iyidir.
Lakin, ötekilerin yürek çapına karışılmamalıdır asla...
(Eurovision'un "fancı"ları da; kendilerini sevdiklerinin "sahip"i sanıp, sonunda doğrudan müdahaleye vardırınca işi, o "iş" de bozulmuştur mesela...) Misalleri çoktur... Saymakla bitmez... Herkes bilir zaten kendi sevda MaSaLında...
Kimse "öteki"ni karıştırmaz kendi aşkına...
Velhasıl...
Aşk tek kişiliktir abiler...

Aşk örgütlenemez... Aşk "organize" olamaz... Kimse, ötekinin aşkını nasıl yaşayacağına karışamaz...
Organize olma durumları hasıl olursa, o çok bilinen fıkranın bir konusudur ki...
Aşk da o "mahal"de dolaşmaz!
Ali Kırca