Geri git   CurcunaForum.Org > Hayatın İçinden > İlginç Bilgiler ve Olaylar
Kayıt ol Yardım Topluluk

İlginç Bilgiler ve Olaylar İlginç bilgi ve olayları burda paylaşabilirsiniz.

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05-29-2007   #1
Profil
Üye
 
B@RoN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2007
Bulunduğu yer: geldim biyerden iþte
Yaş: 36
Mesajlar: 619
Üye No: 126

Seviye: 22 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 543
Çekicilik: 206 / 28718
Tecrübe: 75

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 521
Rep Gücü : 24
İtibar :
B@RoN is a glorious beacon of lightB@RoN is a glorious beacon of lightB@RoN is a glorious beacon of lightB@RoN is a glorious beacon of light
B@RoN - MSN üzeri Mesaj gönder
ay hakkında ne biliyoruz? ne bilmiyoruz?



Click the image to open in full size.


AYIN KENDİSİ İLE İLGİLİ GARİPLİKLER

** Güneş sistemimizde, çevresinde dolandığı gezegene oranla bu büyüklükte başka bir uydu daha yoktur. Ay, Dünyamıza nazaran çok büyük bir uydudur; Dünyamızın yaklaşık ¼’ü kadardır. Aydan sonra, gezegenine oranla en büyük uydu Jüpiter’in uydusudur ki o da Jüpiter’in ancak 1/8’i kadardır.


Click the image to open in full size.

** Dünya gibi küçük ve çok zayıf bir gravitasyon alanına sahip olan bir gezegenin bir uydusu olmaması daha doğal olurdu. Örneğin Merkür ve Venüs’ün uyduları yoktur veya çok çok küçük oldukları için henüz keşfedilemediler. Fakat dünyanın var! Hem de sıradan bir uydu değil, yaklaşık 3458 kilometre çapında dev bir uydu!

** Ay ile ilgili başka bir cevaplanamayan soru da şudur ki ve gerçekten çok ilginçtir: Güneş sistemindeki tüm uydular, bağlı bulundukları gezegenin ekvator düzleminde dönerler. Fakat Ay, dünyanın güneş etrafındaki yörünge düzleminde dönmektedir. Bizim uydumuz, diğer uyduların uydukları Ekvator Düzlemi kuralına neden boyun eğmemiştir?


Click the image to open in full size.

** Başka uyduların yanında ayın küresel biçiminde de bir tuhaflık vardır. Belki diğer uydular da kusursuz birer küre değillerdir ama Ay gibi sırtında bir kambur olanı da yoktur! …Ayın, görünmeyen arka yüzünde kalan çıkıntının ne olduğu şimdiye kadar açıklanamamıştır! Böyle oluşumları kısmen açıklayabilen Med-Cezir teorisine göre bu çıkıntı, olması gerekenden 17 kat daha büyüktür.

** Ay kraterleri nasıl oluştu? Bununla ilgili iki teori vardır. Birincisi: Meteor veya astroid çarpmasıyla oluştukları, diğeri ise volkanik etkinlikler sonucu oluştuklarıdır. Ancak bu teoriler ile de yanıtlanamayan birçok soru akılları kurcalamaya hala devam etmektedir. Örneğin: Milyonlarca yıldır beraber dönüp durmakta olan Ay-Dünya ikilisi, yüzey şekilleri bakımından neden bu kadar farklılık gösteriyorlar? Eğer meteor veya astroid bombardımanı söz konusu ise, Dünya daha büyük olduğuna göre daha fazla meteor ve astroidi üzerine çekmesi gerekmez miydi? (Bahsi geçen meteorlar, küçük çaplı şeyler değil; yani atmosferimizin yakıp kül edemeyeceği kadar büyük meteorlar) Oysaki tam tersine! Ayda kraterden geçilmiyor, dünyada ise yok denecek kadar az!


Click the image to open in full size.Resimi büyütmek icin buraya tikla... 765x510 - 109KB.Click the image to open in full size.

** Ayın kraterleri ile ilgili başka bir anormallikte geniş çaplarına rağmen çok sığ oluşudur. Ayın en büyük krateri olan Gagarin krateri’nin çapı 298 kilometre olmasına rağmen sadece 6 kilometre değinliğindedir.

Click the image to open in full size.Resimi büyütmek icin buraya tikla... 690x604 - 126KB.Click the image to open in full size.GAGARİN KRATERİ

** Ayda, “Ölü Deniz” olarak adlandırılan oluşumların dağılımı da biraz tuhaftır. Bu denizlerin %80’i Dünya’dan görülen yüzün sağ yarısına toplanmış durumdadır. Apollo-8 Astronotları Ay Denizleri’nin üzerinden geçerlerken araçlarının hızlandığını ve alçalıp yükseldiğini belirtmişlerdir. bilim adamları bu etkiyi, söz konusu bölgedeki gravitasyonel çekimin, öteki bölgelere nazaran daha fazla oluşuyla açıklamışlardır ancak bu gravitasyona neden olan etkinin ne olduğu hususunda bir açıklama yapılmamışır.Bilimadamları, Ay üzerindeki bu noktalara, Kütle Konsantrasyonu anlamına gelen “Mass Concentration” kelimelerinden türettikleri MASCON adını vermişlerdir.Masconlar genellikle Ölü Denizlerde ve karanlık tabanlı kraterlerde bulunmaktadırlar.


Click the image to open in full size.
MASCON


AYDAKİ GARİPLİKLER

Bu konuyla ilgili en objektif gözlemlerden ilki 29 Temmuz 1953 yılında John O’Neil tarafından gerçekleştirildi. O’Neil teleskobu ile ayı gözlemlerken gözlerine inanamamıştı. Öncelikle bunun bir göz yanılgısı olabileceğini düşündü çünkü Ay, daha önceden birçok kez gözlemlenmişti. O’Neil, “Krizler Denizi”ne tekrar tekrar baktığında orada gördüğü şeyin yaklaşık 19 kilometre uzunluğunda köprüye benzer bir yapının olduğunu ve yanılmadığını anladı. O’Neil bu gözlemini, Ay ve Gezegenler Kurumuna rapor ettiğinde ise böyle devasa bir yapının ay üzerinde aniden belirivermesi, bilim çevresinde büyük bir şaşkınlık yaratmıştı. Tutucu bilimciler, şaşkınlıkları geçer geçmez bunun doğal bir fenomen olduğu yorumunu yaparak rahatladılar. Fakat bu rahatlamaları, Ay gözlemlerinin bir numaralı astronomu H.P. Wilkins’in açıklamalarıyla tekrar bozuldu. Wilkins, O’Neil’in gözlemlerini doğruluyordu.


Click the image to open in full size.Click the image to open in full size.
KRİZLER DENİZİ

Bu olayları izleyen haftalarda, İngiliz Astronomi Kurumu’nun önde gelen isimlerinden Patrick Moore da Krizler Denizi’ndeprüye benzer bir yapının uzandığını bizzat kendisinin gözlemlediğini açıklayınca ortalık iyice karıştı …

Bunlar, Wilkins’in Ay ile ilgili tek keşfi değildi. 30 Mart 1950 yılında teleskobu ile Ay’ın Aristarchus-Heredotus bölgesinde alev alev yanan garip bir ışık saptamıştı. Bu ilginç keşfi hakkında Wilkins şunları söylüyordu: “Alev alev yanan makine gibi birşey kraterin tabanı üzerinden havalanmış duruyordu”

Bu ilginç gözlemleri yapan tek kişi Wilkins değildi. 16 Eylül 1953’te İngiliz Astronomi Kurumu’ndan Rudolph M. Lippert, Ay’da bir flaş şeklinde Sarı-Turuncu garip bir ışıklar huzmesi görmüştü. 30 Ekim 1963 yılında da başka bir Astronom John Greenacre, Ay yüzeyinde alev alev yanan kırmızı bir ışık tespit etmişti.

Ayın, astronomi literatüründeki 400 yıllık zamanda, yukarıda bahsedilen biçimlerde 400’ü aşkın gözlem literatüre geçmiştir.
Arizona Üniversitesi Ay ve Gezegenler laboratuarı'ndan Barbara M. Middlehurst, bu 400’ü aşkın gözlemin 3 ana bölgede sınıflandırılabileceğini belirtti.

1) Dünya’dan karanlık lekeler olarak gözlemlenebilen Mascon Bölgelerinde

2) Tycho gibi ışınlı olarak nitelendirilen kraterlerin yakınlarında


3) İçi kısmen ya da tamamen karanlık görünen kraterlerde

Click the image to open in full size.TYCHO

Patrick Moore, Krizler Denizindeki gizemli köprüyü gözlemlemiş birçok astronomdan birisidir. Ayrıca, 30 Nisan – 2 Mayıs 1966 tarihleri arasında Cassendi Krateri’nde kırmızımsı bir ışık saptadığını bildirdiğinde bu tespit, P. Satory ve T.Moseley gibi astronomlar tarafından da teyid edilmiştir.

İngiltere’nin en büyük Astronomlarından John Herschel, 1783 yılındaki ay tutulması sırasında garip parlak ışıklar ve 18 Ağustos 1787 yılında da üzeri biraz küllenmiş yavaş yavaş yanan kömürlere benzeyen bir şey gördüğünü açıklamıştı. Herschel, bunların dışında 7 kez daha (Bazıları da hareketli olan) garip ışıklar gördüğünü rapor etmişti.1821 yılında, bir ay içinde arka arkaya üç kez Herschel bu garip ışıkları gözlemlemişti.

Hayatının büyük bir kısmını ay haritaları çizerek geçirmiş olan ünlü Alman Astronom J.H. Schroeter, 26 Eylül 1788 yılında Plato Krateri yakınlarındaki Ay Alpleri’nin tepeleri arasında aniden ortaya çıkan beyazımsı bir ışık tesbit etmişti. Ayın karanlık yüzündeki bu tanımlanamayan ışıkları, Kraliyet Astronomlarından Nevil Maskelyne de gözlemlemiştir.

John Herchel, gözlemleri sırasında tesbit ettiği bu tanımlanamayan ışıkların birçoğunun, Ay yüzeyinde havada hareket ettiklerini gözlemlediğini ifade etmiştir.

Ne olduğu tanımlanamayan bu ilginç ışıklar, her nedense çoğunlukla Mare Crisium bölgesinde gözlemlenmiştir. Düzinelerce astronom ; bu dairesel ışıkların tek tek, dairesel gruplar halinde ve üçgen veya düz formasyonlar halinde hareket ettiklerini ve zeki bir varlık tarafından kontrol ediliyormuşcasına yoğunluklarını çoğaltıp azalttıklarını gözlemlemişlerdir.

1874 yılında, Fransız bir gözlemci olan Monsieur Lamey, çok sayıda siyah objelerin Ay yüzeyinde dolaştığını rapor etmiştir. Aynı yılın 24 Nisanı’nda Prof. Dr. Schafarik şöyle bir açıklamada bulunmuştur: “Ay yüzeyinde kendisine özgü özellikleri olan öyle acayip bir nesne gördüm ki, onun ne olduğunu anlatamıyorum. Son derece parlak bir objeydi ve Ay yüzeyini bir uçtan diğer uca geçti”.
Benzer bir Siyah obje, Hollandalı Astronom Muller tarafından da gözlemlenmişti. Muller'in raporuna göre bu cisim, Ay yüzeyini, ufka paralel doğrultuda yavaş yavaş katetmişti. Bu gözlemlerin tarihi 4 Nisan 1869’dur. Bundan 4 yıl sonra ise Amerika’nın Smith gözlemevi’nden W.R. Brooks benzer ama daha ilginç bir olaya tanık oluyor. Astronom, gözlemlediği bu siyah objenin büyüklüğünün, Ay’ın çapının otuzda biri kadar olduğunu ve Ay’ın yüzeyini bir baştan diğer başa yaklaşık 4 saniyede katettiğini raporlamıştır.
__________________

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.
B@RoN is offline B@RoN isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
biliyoruz, bilmiyoruz, hakkinda


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:50.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.