Geri git   CurcunaForum.Org > Hayatın İçinden > İlginç Bilgiler ve Olaylar
Kayıt ol Yardım Topluluk

İlginç Bilgiler ve Olaylar İlginç bilgi ve olayları burda paylaşabilirsiniz.

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03-24-2007   #1
Profil
Üye
 
sultanı'şuara - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2007
Mesajlar: 353
Üye No: 142

Seviye: 17 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 413
Çekicilik: 117 / 21828
Tecrübe: 53

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 20
Rep Gücü : 19
İtibar :
sultanı'şuara is on a distinguished road
1Muhakkak Bilmediğiniz Bir Şey Var...

1 Nisan şakasının kökeni nedir?

1564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupada yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25'di. O zamanki iletişim şartlarında IXCharles'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerinedevam ettiler.1 Nisan'da partiler düzenlediler.Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler.1 Nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı

Çinliler yiyeceklerini niçin çubukla yerler?

Çinlilerin yemek yeme alışkanlıklarının yiyeceklerini çok küçük parçalar halinde
yemelerinden çubuk kullandıkları anlaşılıyor.Çinde eskiden yalnızca zenginler masada otururlardı. Halkın çoğunluğu tabakları ellerinde yemek yerlerdi. Bir elleriyle tabaklarını tutar, öteki elleriyle çubuk kullanarak beslenirlerdi. Hızla artan nüfus yüzünden yiyecek sıkıntısı çeken çinliler önlerindeki yiyeceği küçük parçalar halinde çoğaltarak yiyorlardı. O zamanlar ağaç sıkıntısı nedeniyle de tahta kullanımı kısıtlıydı.Masa kullanımı bu yüzden çok zordu. Çubuklar fildişinden ve kemikten yapılırdı.

Dünyanın en çok söylenen şarkısı hangisidir?

Bu şarkı"Happy birthday to you" dur. Şarkının asıl kaynağı Amerika'lı iki kız kardeşe aittir. Orijinal adı " Good Morning to All" yani " hepinize günaydın"dır. Daha sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat telif hakkı kardeşlere aittir, onlardan sonra da Warner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik ticari amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapmazorunluluğu vardır

Mezara niçin çiçek konulur?

İlk olarak Mısır Firavunu Tutamkamon'nun milattan önce 1346 da öldüğünde mezarının çiçekten tacçlarla kaplandığı saptanmıştır.Kuzey Avrupada ise M.Ö 2000 yıllara kadar mezara çiçek konduğu belirlenmiştir. O zamanlarda bu çiçeklerin amacı iyi ruhları çekme, kötaü ruhları kovma amacıylaydı. Sonradan ise asıl amaç cesetler çürürken çıkan kokuyu kamufle etme amacını taşır. Servi ağacı da bu nedenle mazarlıklarda kullanılır. Ağacın yaprakları rüzgarı önler, kendine özgü ferah kokusu vardır. Cenaze törenherinde siyah giyinmenin amacı da mezarlıklarda hayalletlerden sakınmak amacı taşımaktadır.


İnsanlar saatlerini niçin sol kollarına takarlar?

Özel bir durum veya farklı olma düşüncesi yoksa insanların çoğu saatlerini sol kola takar. Çünkü çoğunluk sağ elini kullanmaktadır ve bu kolun daha hareketli olması nedeniyle saatin bir yerlere çarpıp zarar görme olasılığı yüksektir. Zaten saatin kurma düğmesi 3 rakamının yanındadır. İnsanlar saati kurmak istedikleri zaman onu bilekten çıkarmadan sağ elle uzattıkları sol kollarındaki saati kurabilirler.

Satrançta şah niçin o kadar pasiftir?

Çünkü şah koruma altındadır. Zaten satrançta amaç şahı almaktır. O yüzden
bütün taşlar onu korumakla görevlidir. Vezir ise başkumandan gibi şaha yardım eder. İleri geri, çapraz her yöne gidebilir. Batıda vezire Kraliçe adı verilmiştir. Bununla Kraliçe'nin Kralın en büyük desteği olduğunu işaret etmektir. Satranç 6. yüzyılda Hindular tarafından oynanmaya başlanmış, oradan dünyaya yayılmıştır

Bir hafta niçin 7 gündür?

Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen
beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi.Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.
Niçin otellerin kapıları döner kapıdır??

Döner kapıların tek amacı enerji tasarrufudur. Büyük binaların içerleri
devamlı olarak ısıtılır. Açılan normal kapıdan içeri soğuk hava rahatlıkla girer. Eğer
normal kapı kullanılırsa hava değişimi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden çalışacaktır.
Özellikle çok kişinin girip çıktığı otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu için döner kapı kullanılır. Döner kanatlar sıcak havanın dışarı çıkmasına, soğuk havanın da içeri girmesini engeller.


Bardaktaki buzlar niçin birbirlerine yapışırlar??

Buzun erimesi için yalnızca sıcaklık değil basınç da önemlidir. Dağlardaki
buzulların kayma nedeni de budur. Basınçla alt tabaka erir ve kayma oluşur. Bir kabın içinde ya da bir bardakta üstüste duran buzların herbiri altındakine değdiği noktada bir basınç oluşturur ve bu noktada çok küçük kısım erir.Buradan hareket eden su çok az yanda iki buz küpçüğünün birleştiği noktada tekrar donar. İki buz parçası kaynak yapılmışcasına birbirlerine yapışır ve orada bir daha erime olmaz.


Kumaşlar yıkandıktan sonra niçin çeker??

Aslında kumaş ıslanınca lifler şiştiğinden kumaşın az biraz uzaması
gerekmektedir. Ama bükümlerin açılarındaki deformasyonun yarattığı çekme kuvveti daha fazla olduğundan sonuçta kumaş boydan kısalır. Kumaş yıkandıktan sonra kurutulduğunda şişmiş lifler eski durumlarına gelirler. Ama kumaş ilk ölçülerine dönemez. Su, yüksek ısı, çalkalama, sabun hepsi kumaşın çekmesini kolaylaştırır. Kumaş birkaç kez yıkandıktan sonra ölçüleri
belli bir dengeye ulaşır ve ondan sonra yıkandığında çekmez.

Çinlilerin gözleri niçin çekiktir??

Yalnız çinlilerin değil, Orta ve Güneydoğu Asya'da yaşayanların, japonların hatta
Eskimoların da gözleri çekiktir. Aslında göz yapısı bütün dünyada aynıdır. Farkı
yaratan göz kapaklarıdır. Çekik gözlü diye nitelendirilen ırklarda gözün üzerindeki göz
kapağının ikinci kıvrımı, gözün üstüne daha çok inmiştir. Bazı teorilere göre bu kıvrım
insanların gözlerini yoğun kar tabakasının, göz kamaştıran ışığından korumak için bir çeşit kar
gözlüğü gibi gelişmiştir. Çinde ve öteki bölgelerde her ne kadar yoğun kar yağmıyorsa da onların atalarının buzul çağında kuzeyde yaşadıkları daha sonra güneye indikleri kanıtlanmıştır. Yalnız gözleri değil,burunları da rüzgara karşı korunmak için küçülmüş, burun delikleri soğuğu engellemek için
daralmıştır.Ciltleri de koruma amaçlı olarak yağlıdır. Göz kapakları da yağlıdır. Gözü ve iç tabakalarını kara ve buza karşı korur. Yani çekik gözlü değil, düşük göz kapaklı,
demek daha doğrudur.

İnsan korkunca niçin dişleri birbirine vurur??

Bir insan büyük bir tehlike veya korku verici olayla karşılaşınca vücudu otomatikman savunmaya geçer. Diğer canlılarda olduğu gibi dişler ve çene savunmanın ana mekanizmalarıdır.İşte bu nedenle ilk insanlardan gelen kalıtımsal yapıdan dolayı önce çene ve dişler harekete geçer. Çenedeki kaslar titrer, bu da sanki dişler birbirine vuruyormuş gibi görüntü verir.

Akıl ile zeka arasında fark nedir??

Akıl yalanla gerçeği, doğruile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş
bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama,
ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yataneğidir. Genel olarak 12 yaşına
kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay
karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci müzik yapıtını
aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç
olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farlılıklar
gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka IQ denilen testle ölçülebilir.

Dolunay insan davranışlarını etkiler mi??

İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Eskilerin Ay'ın dönemlerine
bağladıkları boş bir inancın günümüze uzanan bir varsayımıdır. Bilim adamlarının
yaptıkları bütün çalışmalar bu görüşün boş olduğunu kanıtlamıştır. Ay, dünyadaki
okyanusların gel-git denilen suların alçalması ve yükselmesi olayı üzerinde doğrudan etkisi
vardır. Vücudumuzdaki suyun oranı , okyanuslardaki su miktarıyla kıyaslanamaz. Yani
Ay'ın çekim gücü insanı etkileseydi yalnız dolunayda değil her gün olması gerekirdi.
Dolunayda ayın parlaklığı da pek önemli bir etken değildir. Çünkü gönderdiği ışık
miktarı Güneş'in gönderdiğinin 600 binde biri kadardır

Niçin gözyaşı dökeriz??

Dünyadaki canlılardan sadece insan ruhsal nedenlerle ağlar. Aslında gözlerimize sürekli gözyaşı koruma amaçlı olarak salgılanmaktadır. Fakat ağlama ruhsal bir boşalmadır. Bu konuyu ilk inceleyer Darwin'dir. Daha sonra yapılan deneyler sonucu görüldü ki soğan doğrarken
akan gözyaşlarının kimyasal yapıları farklıdır. Ruhsal gözyaşları daha çok protein İçermektedir. Fakat henüz bu farkın nedeni açıklanamamıştır.


Üç yaşından daha önce olanları niçin hatırlamıyoruz??

Bilim adamları geçmiş deneyimlerimizi saklayan hafızamızın
beynimizde anıveya öykü şeklinde organize olduğunu ileri sürüyorlar. Üç yaşından küçükler
bu şekilde iletişim kurma yeteneğine sahip değiller.Öykü ve anılarını anlatamıyorlar. Yer ve karakter kavramlarını anlamıyorlar. Üç yaşından küçükler düzgün konuşabildikleri,anlayış, seziş ve hafıza yeteneklerine sahip oldukları halde tüm olanları bir bütün olarak şekillendiremiyor, öyküye dönüştüremiyorlar.Hafızamız ne yaptığını ne yapıldığını 3-4 yaşlarında kaydetmeye başlıyor.

Develerin hörgüçlerinde ne var??

Genelde hörgüçlerinde su olduğu ve uzun yolculuklarında bu suyu kullandıkları söylenir
ama doğru değildir. Develerin hörgüçlerinde 30-35 kg kadar yağ bulunur. Yiyecek bulamadıkları zaman bu enerjiyle hareketlerini sağlarlar ayrıca yağ çöl sıcağına karşı koruma görevi de yapar. Develer suya az gereksinim duyarlar. Burun mukozaları insana göre 100 kat daha büyüktür. Soluk alırken havadaki nemin üçte ikisini kazanabilirler. Su kaybını da dokularından kaybederler, kandaki su etkilenmez.

Yumurtanın niçin bir tarafı yuvarlak, diğer tarafı sivridir??

Eğer köşeli olsalardı kenarları dayanıklılık bakımından çok zayıf olurdu. En dayanıklı
geometrik şekil küredir ama bu şekildeki yumurta yuvarlanacak olursa nerede duracağı
belli olmaz. Yumurta yuvarlanınca düz gitmez. İnce tarafı üstünde dairesel bir yol çizer.
Başladığı yere yakın bir noktada durur. Yani düz bir yerde kaybolması olanaksızdır.
Yumurta, tavuğun yumurta kanalında küre şeklindedir.İlerlemesi sırasında arkada kalan dairesel kasların büzüşerek hem yumurtayı ileri iterler hem de bu kısmına baskı yaparak konik
biçimini sağlarlar. Yumurtanın şeklinin nedeni de budur. Sürüngenlerde bu düzenek
olmadığından yumurtaları küresel biçimdedir.

Kuşlar nasıl konuşabiliyor??

Her insan ağzıyla konuşur ama konuşabilmeyi sağlayan asıl organ beyindir. Beyinde oluşan düşünceler dilimize ve dudaklarımıza aktarılır. Hayvanlar bu nedenle konuşamaz. Papağan vebenzeri kuşların yaptıkları konuşma değil, mükemmel bir ses tınısı ezberi ve tekrardır. Sesleri ezberler ve taklit ederler. Kuşların ses organları memeli hayvanlardan farklı olarak gırtlakta değil göğüs kafeslerinn dibinde, karın boşluğunun derinliklerindedir. Kuşların doğasında ses taklit yeteneği vardır. Doğayla içiçe yaşarken diğer kuşların seslerini taklit ederek bir çeşit iletişim sağlarlar.

Ateş böceği nasıl ışık saçıyor??

Aslında bu böceğin verdiği ışığın ateşle de sıcaklıkla da bir ilgisi yoktur. Bilimsel adı
"Soğuk Işık"tır. Bu ışık olayı, moleküler seviyede kimyasal bir işlemdir. Bazı moleküllerin ayrışarak daha yüksek enerjili hale geçebildikleri ve bu fazla enerjiyi ışığa dönüştürebildikleridir. Ateş böceğinin karın bölgesindeki ışık organında bulunan guddelerden ışık elde etmede rol alan iki ana kimyasal madde üretilmektedir. Fakat onlar da tam olarak ışık vermeye yetmediği için böceğin ışık bölgesine yakın solunum organının ışık verme anında burayı oksijenle beslemesi gerekmektedir.
Kediler balık ve sütü niçin severler??

Kedilerin sudan hoşlanmadığı bilinir. Ama aslında kediler çok iyi yüzerler.
Hava şartlarından dolayı ve de tembelliklerinden suya girmeyi sevmezler.
Ev kedisinin balık sevmesinin yanında kuşlara ve farelere olan düşkünlüğünün nedeni
evcilleştirilmeden önce Mısır'da Nil vadisinde balık, kurbağa, küçük kuş ve
fareleri avlayarak yaşamış olmasıdır. Zaten eski Mısırlılar kedilerifare avcıları olduğu
için evcilleştirmişlerdir. Günümüzde kedinin kuzey Hindistan ve Güneydoğu Asya'da yaşayan
türleri ırmakların kenarlarında balık avlayarak yaşamaktadır. Patileri ile balıkları
sudan dışarı atar, gerekirse suya tamamen girerler. Eski Mısır'da kedi bakıcıları
onları ekmek ve sütle beslemişlerdir. Kedilerin süt zevkinin de Mısırlı bakıcılarının
oluşturduğu beslenme alışkanlığından kaynaklanmaktadır.


Horozlar niçin sabahları erkenden öterler??

Sabah güneş doğarken ötmek Yalnız horozlara özgü değildir. Kulağa en çok
horozun sesinin gelmesi, onun sesinin diğerlerinden daha güçlü olmasıdır. Kuşların büyük çoğunluğu da aynı saatlerde ağaçlarda koro halinde öterler.Gün boyu hem horozlar hem kuşlar bu ötüşü sürdürürler ama seslerinin en güçlü çıktığı zamansabah saatleridir. Horoz ve kuşların sabah gün doğarken ötmeleri biyolojik saatleriyle ayarlanmıştır

Evlerimizdeki sinekler kışın nereye gidiyor??

Sineklerin her türü kışın ortadan kaybolur. Havaların ısınmasıyla
birlikte ansızın ortaya çıkarlar. Sinekler ısıya karşı çok hassastır. Güneş bulutun arkasına
girdiği zaman oluşan ısı düşmesinden etkilenirler. Kış günlerinde yaşama şansları
yoktur. Ölmeden önce yumurtalarını toprağa veya kuytuya gömerler. Lavra ve yumurtalar soğuktan etkilenmez. Yaz sıcakları başlayınca yumurtalar çatlar ve yine sinekli günler başlar.

Tükenmez kalemin dolmakalemden farkı nedir??

Kalemin tarihi yazınınkinden de eskidir. İlk insanlar sivriltilmiş çakmak taşlarıyla
duvar resimleri yapmıştır. Mürekkepli metal kalemler Romalılar tarafından biliniyordu. Tükenmez kalem adı ile bilinen bilye uçlu kalemin ilk modeli 1880 yılında yapılmıştır fakat rağbet görmemiştir. Uçakların gelişmesiyle gündeme tekrar gelir. Uçaklar 2-3 bin metreye çıkınca hava basıncı oldukça azalır. Dolmakalem mürekkebi basınç nedeniyle dışarı akarak kağıdı ya da giysiyi lekeler. 2.Dünya Savaşı'nda askeri uçaklarda kullanılan tükenmez kalem sonradan yaygınlaşmıştır. Tükenmez kalemlerde mürekkep kağıda pirinç uçtaki yuvaya yerleştirilmiş minik bir bilye aracılığıyla aktarılır. Fakat dolmakalemin özelliği seçkin ve yazıyı kaliteli kılmasıdır.

Doktorlar niçin dizimize çekiçle vurur??

Bir sandalyeye rahatça oturup bacak bacak üstüne atarken doktor dizkapağının
hemen altına, kası kemiğe bağlayan tedoma minik lastik bir çekiçle vurduğu zaman bacak
ileri fırlar. Bu reflekste baldır kaslarındaki duyu sinirleri kasın genişlemesine tepki verir
ve yeni sinir sinyalleri oluşturarak kaslara hafif bir basınç uygulandığını ve
gerildiklerini omuriliğine iletirler. Omirilik ise bu basınca dayanabilmesi için kasların kasılması gerektiğini bildirir, bacak tekrar geri hareket eder. Refleks, beyin denetiminden geçmeksizin, yani beyin devrede olmadan doğrudan omuriliğin komutlarıyla gerçekleşmektedir. Diz kapağı refleksi omuriliğin işleyişi konusunda bilgi veren önemli bir tanı yöntemidir.

Yapıştırıcılar nasıl yapıştırıyor??

Yapıştırıcıların sağladığı yapışma olayı aslında kimyasal bir reaksiyondan başka
bir şey değildir. Günümüzde imalatçılar yapıştırıcıları sentetik malzemeler
kullanarak yaparlar. Yapışma olayında benzer veya ayrı malzemeden iki madde, bir de yapışkan
gerekir. Burada en önemli görev yapıştırıcıdadır.Yapıştırıcının moleküllerinin diğer iki
madde molekülleri ile birleşme eğilimi gösterir bir yapıda olması gerekmektedir.

Matematikte niçin (-2) ile (-2) nin çarpımı (+4) tür??

Haftanın beş günü işe otobüs ile gidip geldiğinizi varsayalım.
Her sefer bir milyonluk bir biletle yapılıyor. On milyon tutarında on tane bilet aldınız.
Hergün gidiş geliş kullandıkça iki tanesi eksiliyor. Bunun eşitlikteki yeri (-2) dir. Siz
bu işi beş gün süresince yani 5 kez yaparsanız (-2)x(+5)= 10 olur. Diyelim ki bayram tatilinin iki günü o haftanın Perşembe ve Cuma günlerine geldi ve tatil. Bu kez yapmanız gerekeni yapmıyorsunuz. İki günlük 4 bileti kullanmıyorsunuz. Bu hareket, yapmanız gerekene göre negatif yani ters yönde bir harekettir. Hergün bilet almak yerine iki gün süresince hiç bilet kullanmıyorsunuz.İki kere negatif hareketi "-2" bilet üzerinde yapınca
o hafta elinizde (-2)x(- 2) =(+4) bilet
kalıyor.

Radyonun sesi açılınca pil daha çabuk mu biter??

Pille çalışan portatif radyolarda sesin yüksekliği pilin ömrünü
etkiler. Radyo açık, sesi kapalı durumu ile sesin sonuna kadar açık durumu arasındaki fark pillerin ömürlerinin kısalmasına neden olur. Ses sonuna kadar açıldığında pillerden çekilen akım yüzde 30 artmaktadır. Bu durum, küçüğünden büyüğüne, pille çalışan ve ses yükselticisi olan bütün radyo, teyp, volkmen vb. için aynıdır.

Termos nasıl sıcağı sıcak, soğuğu soğuk tutuyor??

Tek nedeni vardır, vakum.Yani boşluk.Bir termosta içiçe geçmiş
iki kap vardır.Dıştaki metal bir kap olup içteki genellikle bir cam şişedir.İkisinin arasındaki hava ise boşaltılmıştır.Tam olmasa da üreticiler tarafından elde edilebilen tama yakın bir boşluk vardır.Vakumlu bir ortamda hava molekülleri de ılmadığından ısı iletilemez.Cismin ısısı başlangıçta ne ise o halde kalır.İçerden dışarıya,dışardan içeriye ısı geçişi olmaz.Böylece termosa konan sıvı sıcaksa sıcak, soğuksa soğuk kalır.

İmdat çağrısı S.O.S 'in anlamı nedir??

Çok kişi "Save our Ship" gemimizi kurtar; "Save our Soul"
ruhumuzu kurtar; "Stop Other Signals" diğer sinyalleri sözcüklerinin kısaltılmışı
sanır. Oysa hiçbiri değildir. Tamamen telgraf zamanından kalma mors alfabesiyle
ilgilidir. İmdat çağ rısının çok kolay akılda tutulabilmesi için 1908 de üç çizgi, üç
nokta, üç çizgi olan S.O.S seçildi.
__________________

Click the image to open in full size.

NAM-I DÃÃER MAGGARDY.....
sultanı'şuara is offline sultanı'şuara isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
1muhakkak, bilmediginiz, bir, sey, var


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 23:49.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.