![]() |
#1 |
![]()
Yüce Allah ,kulları için indirdiği mübarek kitabımız Kuran’ı Kerim’de bir müminin birçok konuda nasıl davranması gerektiğini bildirmiştir. Bu konulardan biri de müminlerin adaletli olmaları gerektiğidir. Sonsuz adalet sahibi olan Yüce Allah, Kuran'da adalet kavramının nasıl olması gerektiğini de bizlere açıkça bildirmiştir. (Harun Yahya, Kamil İman)
Allah'ın Kuran'da bildirdiği gerçek adalet, insanlar arasında hiçbir ayrım yapmadan hükmetmeyi, insanların hakkını korumayı, zulme asla rıza göstermemeyi, zalime karşı mazlumdan yana tavır almayı, ihtiyaç içinde olanlara yardım eli uzatmayı emretmektedir. Bu adalet, bir karar vermek gerektiğinde her iki tarafın da hakkını korumayı, olayları çok yönlü değerlendirmeyi, ön yargısız düşünmeyi, tarafsızlığı, hakkaniyeti, dürüstlüğü, hoşgörüyü, merhameti ve şefkati gerektirir. Bunlardan birinin eksikliğinde ya da yetersizliğinde gerçek adaleti uygulamak zorlaşır. Örneğin olayları tarafsız değerlendiremeyen, heyecanına ve hislerine kapılan bir insan sağlıklı karar veremeyecek, bu duygularının etkisinde kalacaktır. Oysa adaletle hükmeden bir kişi tüm kişisel duygu ve düşüncelerini bir tarafa bırakmayı, kendisinden yardım talep eden iki tarafa da adil davranmayı, her şart ve durumda doğrulardan yana olmayı, Kuran ahlakı ölçüsünde, dürüstlükten ve doğruluktan asla taviz vermemeyi kendine yol edinmelidir. Kişi, öyle bir ahlaka sahip olmalıdır ki, kendi çıkarlarından önce karşı tarafı düşünmeli, kendisine bir zarar gelecek olsa dahi, eğer hak karşı taraftan yanaysa, adil olabilmelidir. "Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır." (Maide Suresi, 8) ayetinde de bildirildiği gibi, Yüce Rabbimiz insanların tüm yaptıklarını bilmektedir. Allah'tan korkup sakınan ve ahiret gününde hesaba çekileceğini bilen bir kişi Allah'ın rızasını ve cennetini kazanmak için adaletle hükmeder. Yaptığı her şeyi, söylediği her sözü, aklından her geçeni Allah’ın bildiğini bilir, ayrıca tüm bunlardan ahiret gününde sorguya çekileceğini de unutmaz. İşte bu nedenle de, insanınAllah'ın rızasını kazanması, sonsuz cehennem azabından kurtulması ve Allah'ın sonsuz nimetlerine kavuşabilmesi için yapması gereken şey, Kuran ahlakını eksiksiz bir şekilde yaşamaktır. Bunun için her insanın, bu ahlaka ulaşmak için bireysel olarak çaba sarf etmesi, tüm bencil isteklerini ve kişisel menfaatlerini bir yana bırakıp, adaleti, merhameti, hoşgörüyü, şefkati ve barışı kendine yol edinmesi gerekir. Adaletli insanlardan oluşan bir toplumda her türlü anlaşmazlığın kolaylıkla çözüleceği açıktır. Kuran'da adaletin eksiksiz olarak tarifi yapılmış, iman edenlere olaylar karşısındaki tutumları ve adaletin nasıl uygulanacağı bildirilmiştir. Bu iman edenler için çok büyük bir kolaylık ve Allah'tan bir rahmettir. Bu nedenle de iman edenler Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak ve huzurlu, güvenli ve barış içinde bir hayat yaşayabilmek için insanlar arasında eksiksiz bir şekilde adaleti uygulamakla sorumludur. Allah bir ayette adalet konusunda nasıl davranılması gerektiğini şu şekilde bildirmiştir: “Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.” (Nisa Suresi, 135) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler |
adaleti, allah, emreder |
|
|