Geri git   CurcunaForum.Org > Dini Bilgiler > İslami Konular
Kayıt ol Yardım Topluluk

İslami Konular İslam'a dair her konuyu burda bulabilirsiniz.

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 07-20-2013   #1
Profil
Üye
 
halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2013
Bulunduğu yer: Balıkesir
Yaş: 67
Mesajlar: 85
Üye No: 31930

Seviye: 8 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 179
Çekicilik: 28 / 6331
Tecrübe: 18

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 10
Rep Gücü : 13
İtibar :
halukgta is on a distinguished road
Standart Ramazan Aynız Mübarek Olsun

Bereketli Ramazan ayına, bu yılda şükürler olsun ki ulaştık. Ramazanınız mübarek olsun. Tuttuğunuz oruçlar, bedeninize ve ruhunuza dilerim sağlık ve esenlikler getirsin.

Allah bizlere ve bizden önceki toplumlara, oruç tutmamızı özellikle önermiştir. Peki neden? İşte önce bu sorunun doğru cevabını mutlaka bulmalıyız ki, orucun faziletlerinden gereği gibi faydalanabilelim.

Allah Kur’an da indirdiği ayetlerin üzerinde, bizlerin özellikle düşünmemizi, aklımızı kullanmamızı ister. Eğer Allah ın emirlerini, düşünmeden yerine getirirsek, ayetlerin bizlere vermek istediklerinden, gereği gibi faydalanamayız. Çünkü akıl devre dışı bırakıldığında, inancımızı da güçlü ve doğru yaşayamayız. Onun içindir ki Kur’an ın onlarca ayetinde, Allah bizleri düşünmeye davet eder.

Allah bizlerin, sırf kendisi için aç kalmamızı istemeyeceğine göre, demek ki bu bedenin, ruhun ve nefsin oruca ihtiyacı var demektir. Oruç tutan sıhhat bulur, tutmayan sıhhatten mahrum kalır.

Oruç Allah ın bizlere emanet ettiği, bedenimizin dinlenmeye alındığı, ruhumuzun ve nefsimizin de terbiye edildiği aydır. On bir ay bizlere hizmet eden, bedenimiz ve onun çalışan organlarının oruç ayında, bakıma alındığı, tabiri caizse bedenin ve organlarının yavaşlatılmış bir çalışmaya girdiği aydır. Tıpkı fabrikaların bakıma alınması gibi. Elbette bu ayda, yalnız bedenimiz ve organlarımız değil, ruhumuzun ve nefsimizin de, çok önemli bir eğitimden geçtiği aydır.

Bu ayın önemini idrak edip, nefsine akılla hükmederek, gereği gibi bu aydan faydalananlara ne mutlu. Ömrünün geri kalan zamanı içinde, daha sağlıklı ve mutlu yaşamak isteyen, Ramazan ayını iyi bir şekilde değerlendirir. Bakın Allah oruç ile ilgili bizlere ne söylüyor?

Bakara 183: Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.

Demek ki Allah orucu tüm kullarına, korunmaları adına emretmiş. Bizlerin üzerinde dikkatle düşünmesi gereken, orucun bizleri koruyucu etkisini, doğru anlamak ve böylece Orucun değerini, gereği gibi bilmek olmalıdır.

Peki, oruca ne zaman başlamamızı ve ne zaman bitirmemizi emrediyor Allah, gelin ona bakalım. Bakara suresi 187. ayetinde bakın nasıl tarif ediyor, herkesin anlayacağı bir şekilde oruca başlanacak vakti.

(Tan yerinin beyaz ipliği, siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın.)

Yaradan o kadar basit ve açık bir şekilde izah ediyor ki oruca başlama anını, anlamadım demek hiç mümkün değil. Peki, bizler Allah ın emrettiği vakitte mi başlıyoruz orucumuza?

Tabii ki Kur’an ile bağımızı koparıp, Allah ile aramıza girenler, bizleri bu konuda da yanıltmaktan ve istedikleri gibi yönetmekten çekinmemişler.
Farklılığı dikkat ettiniz mi bilmiyorum, Ramazan ayına başlamadan bir gün öncesinde, sabah ezanı bizim bölgemizde yaklaşık 04;45 gibi okunuyordu.

Sabah ezanı normal zamanlarda, camilerde biraz erken okunur, çünkü ezan sesini duyana bir zaman verilir ki camiye gelebilsin. Yoksa ezan okunduğu zaman, sabah namazının tam vakti girmiş değildir. Onun içindir ki sabah namazının farzı hemen kılınmaz, önce sünneti kılınır, farzı için vaktinin girmesi beklenir. Bu arada Kur’an okunur.

Peki, oruca başladığımız ilk günün sabahı, ezan saat kaçta okundu dikkat eden var mı? Bir gün öncesi ile aynımı okundu? Orucun ilk günü, yani ezan okunmasıyla oruca başlama vakti diye ilan ettikleri ilk gün, Sabah ezanı 03;50 de okundu. Yani tüm toplum, hem erken oruca başladı hem de çok daha erken, sabah namazının vakti daha girmeden, namazı kılmaları sağlandı. Ne oldu da birden bire değişti?

Bunun farkında olmayanlar, ilk gün oruca başlamaya geç kaldığını zannederek, çok üzüldüler. Toplumu ezan okunmasıyla oruca başlatanlar ve bu vakitle de istediği gibi oynayanlar, Allah ın oruca başlama vaktini tarif ettiği zamandan, çok önce oruca başlatanlar, şunu sakın unutmasınlar, bunun büyük vebali vardır.

Lütfen havanın durumunu kontrol ediniz. Yaradan ın oruca başlamak için tarif ettiği vakit, yavaş yavaş günün ağarmasına hazırlandığı bir andır. Tıpkı sabah namazını tarif ettiği, Fecr vaktinde olduğu gibi.

Oruca başlama vakti, ezanın okunması ile değil, Allah ın tarif ettiği tan yerinin ağarmasına çok yakın olan, Rahmanın tarif ettiği vakte girilmesi ile başlar. Zaten sabah namazının kılınma vakti de aynı zamandadır. Fecir vakti, sabah namazı vaktidir ki, bu vakitte günün aydınlamaya başlandığı aynı zamanadır. Gecenin gündüze dönüş vaktidir. Gecenin saçakları ( zülfelerinde) diye de tarif edilir.

Ya bizleri oruca başlattıkları bu vakit nasıl bir zaman? Elbette gecenin zifiri karanlığı. Ne sabah namazının kılınma vakti, nede Allah ın oruca başlayın dediği vakte asla uymuyor. Her ikisinin vaktine, daha en az bir saat var, hatta daha fazla. Lütfen sizlerde kontrol ediniz.

İşte bizler sorgulamadan, Allah ın rehberine danışmadan, yaşadığımız inancımıza düşündürücü bir örnek. Elbette bizleri Rabbin rehberinden uzak, kendi hurafe ve nefsi inançları doğrultusunda yönlendirmeye çalışanlar, milyonlarca Müslüman ın vebalini sırtlarında taşıdıklarını, asla unutmamalıdırlar.

Ramazan ayında oruca başlattıkları ve okunan ezanın vakti, sabah namazı vakti olmayıp, peygamberimizin kıldığı gece namazı, yani Teheccüd namazından başkası olamaz.

Bizler din ve iman adına her konuda yaptığımız gibi, bu konuda da birilerinin güdümünde düşünmeden yaşıyoruz. Sormadan, araştırmadan, sorgulamadan yaşıyoruz imanımızı. Bir başka deyişle, imtihanımızı başkalarına emanet etmiş, yaşayıp gidiyoruz.

Şunu sakın unutmayalım. Din ve imanımızı yaşamak şakaya gelmez. Eğer bizler bu Dünyada imtihanımızı yaşıyorsak, bu imtihanımızı başkalarına havale edemeyeceğimizin de artık bilincinde olmalıyız.

Dilerim tüm Ramazan ayları, ülkemize ve tüm İslam âlemine sağlık, mutluluk ve huzur getirsin.

Yine dilerim toplum olarak, Kur’an gerçekleri ile yüzleşen, sorgusuzca değil, din adına söylenenleri Kur’an ile sorgulayarak, onun nuruyla nurlanma çabasını gösteren, Rabbin halis kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Konu halukgta tarafından (07-20-2013 Saat 13:31 ) değiştirilmiştir..
halukgta is offline halukgta isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
 

Etiketler
ayniz, mubârek, olsun, ramazan


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:13.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.