Geri git   CurcunaForum.Org > Türkiye Genel > Milli Unsurlar
Kayıt ol Yardım Topluluk

Milli Unsurlar Milli unsurlar.

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 06-14-2007   #1
Profil
Üye
 
NameLeSS® - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: NeRdeN NeReye....!
Mesajlar: 3.196
Üye No: 141

Seviye: 44 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 1076
Çekicilik: 1065 / 56966
Tecrübe: 4

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 6065
Rep Gücü : 82
İtibar :
NameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond repute
NameLeSS® - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Hakikat Nerede

Gafil, hangi üç asır, hangi asır,
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarih söylememiş bunu,
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak.
Yaşanan tarihi gömüp doğru tarihe gidin.

Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa' nın Alpler' inde Oğuz torunları,

Doğudan çıkan biz, batıda yine biz;
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.

Türk sadece bir milletin adı değil
Türk bütün adamların birliğidir.

Ey birbirine diş bileyen yığınlar!
Ey yığın yığın insan gafletleri!

Yırtılsın gökteki gafletten perde,
Hakikat nerede?

Mustafa Kemal ATATÜRK
__________________

Msn İRTİßaT
!...KeşKe ßu kadar ßüyük Sevdirmeseydin Kendini...!

Click the image to open in full size.


Click the image to open in full size.

NameLeSS® is offline NameLeSS® isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-14-2007   #2
Profil
Üye
 
NameLeSS® - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: NeRdeN NeReye....!
Mesajlar: 3.196
Üye No: 141

Seviye: 44 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 1076
Çekicilik: 1065 / 56966
Tecrübe: 4

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 6065
Rep Gücü : 82
İtibar :
NameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond reputeNameLeSS® has a reputation beyond repute
NameLeSS® - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.

Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,

Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.

Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;

Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.

Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif Ersoy
__________________

Msn İRTİßaT
!...KeşKe ßu kadar ßüyük Sevdirmeseydin Kendini...!

Click the image to open in full size.


Click the image to open in full size.

NameLeSS® is offline NameLeSS® isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
burada, ilgili, siirleri, topluyoruz, turklukle


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 21:47.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.