Geri git   CurcunaForum.Org > Türkiye Genel > Mustafa Kemal Atatürk
Kayıt ol Yardım Topluluk

Mustafa Kemal Atatürk Mustafa Kemal Atatürk hakkında herşey.

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-19-2007   #1
Profil
GeNcAsEnA
Misafir
Avatar Yok
 
Mesajlar: n/a

Seviye: 1 [♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 0
Çekicilik: 0 / 0
Tecrübe: 0

Teşekkür
Rep
Rep Puanı :
Rep Gücü :
İtibar :
Osmanlı Arşiv Belgeleriyle Ermeni Sorunu

Osmanlı Arşiv Belgeleriyle Ermeni Sorunu

Bu konuda Osmanlı İmparatoluğu'nun Ermeniler hakkında tuttuğu arşiv belgelerini paylaşacağım . Konuyu üç ana başlık altında toplayabiliriz :

-ERMENİLER TARAFINDAN YAPILAN KATLİAM BELGELERİ (1914-1921)

-OSMANLI BELGELERİNDE ERMENİLER (1915-1920)

-FRANSA-ERMENİ İLİŞKİLERİ




ERMENİLER TARAFINDAN YAPILAN KATLİAM BELGELERİ (1914-1921)


- 1 -

KARS VE ARDAHAN HAVALİSİNDE MÜSLÜMANLARA
VE ESİRLERE YAPILAN SOYKIRIM


Kars ve Ardahan havalisinde soykırıma uğrayan Müslümanların sayısının 30.000'e vardığı, muhafazası Ermenilere verilen Osmanlı esirlerinin çok kötü muamele gördükleri ve tüfek dipçikleriyle öldürüldükleri; Osmanlı ordusu içinde bulunan Ermeni ve Rumların kasden esir düşerek Ruslara bilgi sızdırdıkları, Kafkasya Ermenilerinin de önce Osmanlılara esir düştükleri ve sonra kaçarak öğrendiklerini Ruslara bildirdiklerine dair.


Massacre of prisoners and Muslim population in the
nighborhood of Kars and Ardahan.


The number of Muslims committed to the guards of Armenians and
massacred by them after being inflicted physical pains upon and struck by the butt
of rifles reached 30.000; the Armenians serving in the Ottoman army were
deserting and deliberately surrendering to Russians to disclose informations about
the said army; Armenians from the Caucasus were first allowing to be taken
prisoners by the Ottomans and afterwards evading and delivering to the Russians
the intelligence they gathered.

19 R. 1333 (6. III. 1915)

Bâb-ı Âlî
Hâriciye Nezâreti
Umûr-ı Siyâsiyye Müdîriyet-i Umûmiyyesi
Mühimme Kalemi
Kayıt Numarası: 90
Fî 21 Şubat sene [1]330


Hulâsa: Kafkasya'daki
İslâmlara ve üserâya mezâlim


Dâhiliye Nezâret-i Celîlesine

Kars ve Ardahan havâlîsinde hükûmetin tahrîkiyle bi'l-hâssa Ermeniler tarafından itlâf edilen Müslüman erkeklerin adedi otuz bine vardığı ve hânelerinin ihrâk edildiği ve karlı ve buzlu dağlara dökülen bî-çâre kadın ve çocukların hâli dilhırâş bulunduğu ve muhâfazası Ermenilere verilen Osmanlı üserâsının bunlar tarafından envâ‘-i sû-i mu‘âmelâta ma‘rûz kaldıkları ve tüfenk dipçiğiyle döğülerek itlâf edildikleri mevsûkân istihbâr kılındığı ve Ruslarla temâsda bulunan asâkir-i Osmaniyye miyânında Rum ve Ermenilerin bulunmasını Kafkasya'daki hayırhâhlarımızın tenkîd etmekte oldukları ve rivâyet olunduğuna göre bunların bi'l- iltizâm esîr düşdüklerini ve Kafkasya Ermenilerinden bir kısmının da amden bize esîr düşerek ve sonra kaçarak öğrendiklerini Ruslara söylediklerini binâ’en alâ-zâlik bu bâbda ihtiyât edilmesi Tahran Sefâreti'nden bildirilmişdir. Harbiye Nezâret-i Celîlesi'ne teblîğ-i keyfiyyet olundu. Üserâmıza hüsn-i mu‘âmele edilmesi esbâbının istihsâli zımnında İtalya Sefâreti nezdinde mükerreren teşebbüsât-ı kaviyye icrâ olunmuş ve aksi takdîrde Rus esirlerine karşı tedâbir-i şedîde ittihâz olunacağı bildirilmişdir, efendim.
BOA. HR. SYS. 2878/1, Belge no: 2


orjinal belge resimleri :

(IMG:http://img405.imageshack.us/img405/2176/resim14em.th.jpg) (IMG:http://img405.imageshack.us/img405/1928/resim22hs.th.jpg)





– 2 –

ERMENİ ÇETELERİ İLE RUSLARIN MÜSLÜMANLARA VE

MUSEVİLERE YAPTIKLARI SOYKIRIM


Rusların Ermeni çeteleriyle birlikte Hasankala'dan hudûd-ı asliyyeye
sürüldüklerinde beraberlerinde götürdükleri iki bin islâm ahalisinden bir kısmını
öldürüp bir kısmını ülke içlerine sevkettikleri, Erzurum'da dokuz kişiyi idam
edip on dört yaşına kadar olan erkek nüfusu meçhul yerlere gönderdikleri; Pekreç
nahiyesinde Ermenilerden oluşan bir mahkemenin üç-dört yüz kişiyi astığı,
Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd ve Artvin cihetlerinde İslâm namına birşey
bırakmadıkları, Van'da Ermenilerin iki yüz kadar kadın ve çoçuğu öldürüp
Mahfuran Deresi'nde sekiz-on bin Müslümanı katlettikleri, Narman
hududunda Hot karyesi ahalisinin mitralyözlerle tamamen imha edildiği,
Bitlis'in Çukur nahiyesindeki Morh-i Süflâ muhacirlerinin çoğunun kılıçtan
geçirildiği, Ergani, Cinis, Pezentan ve Semerşeyh karyelerinin ahalisiyle birlikte
yakıldığı; Kürt Bedirhani Kamil'in şarlatanlığı sebebiyle Bitlis'e yakın bir yere
yerleştirilen pek çok köy ahalisinin açlıktan öldüğü, ağır hasta çoçukların Bitlis
Hastahanesi'nde vahşice öldürüldüğü, Balekan karyesinde katledilenlerin
cesetlerinin köpeklere yedirildiği, Çukur'da esir edilen kadın ve kızlara tecavüz
edilip ihtiyarların yakıldığı, çocukların süngüyle öldürüldüğü vesâir katliama dair
Erzurum, Bitlis ve Mamuretülaziz vilayetlerinden gelen telgraf sûretleri.


Massacres of Muslims and Jews by Armenians
and Russian bandits



While Russians together with Armenian bandits were forced back from
Hasankala to their own frontiers, they killed a part of the two thousand muslim
folk they took away and drove the remaining to an unknown destination in the
inland; in Erzerum the Russians and the said bandits executed nine people and
sent the whole male population above forteen years to no one knows destination; in
the sub-district of Pekreç a self appointed Armenian tribunal sentenced some
three-four hundred people to the gallows and hanged them; in the surroundings of
Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd and Arvin no one muslim was left alive; in
Van Armenians after having killed about two hundred women and children,
massacred eight to ten thousand muslim people in the valley of Mahfuran; the
population of the village Hot on the boundary of Narman were entirely
exterminated with machine-guns; the majority of immigrants living in Marhi
Sufla of the subdistrict of Çukur attached to Bitlis were put to the sword; the
entire villages of Cinis, Pezantan, Ergani and Şemerşeyh with all of their
inhabitants were burnt up and due to the pretentious ignorance of the Kurdish
Bedirhani Kamil many villages’ inhabitants settled in the vicinity of Bitlis
perished from starvation; seriously ill children cared of in Bitlis Hospital were
savagely slain; in the village of Balıkan Corpses were thrown to the dogs to feed
on; Çukur women and girls were raped and old people burnt, small children were
bayoneted and many other massacres committed; all these facts are stated in copies
of dıspatches sent by the governorships of Erzurum, Bitlis and Mamuretülaziz.

21 B. 1334 (24. V. 1916)

Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti



Erzurum Vilâyeti'nden alınan 10 Mayıs sene [1]332
târîhli telgrafnâmenin sûretidir.


C. [cevab] 8 Mayıs sene [1]332. Rusların işgâl eyledikleri yerlerde İslâm ahâlî
hakkında yapdıkları mezâlim büyük bir târîh teşkîl eder. Geçen sene Rusların
Hasankala hattından hudûd-ı asliyyeye tard ve teb‘îdi üzerine Pasinler ahâlîsinden
iki binden ziyâde ahâlî-i İslâmiyyeyi berâber getirerek bir kısmını itlâf, diğer kısmını
dâhile sevketmişlerdir. O zaman Salimli karyesine giren bir Ermeni çetesi, köyde ne
kadar bâkir varsa ırzlarına tasallut etdikleri gibi kendilerine teslîm olmayan Reşid
Bey'in gelini[ni] katl ve kâ’imvâlidesini cerheylemişlerdir. Garb ordusu[nun],
Yüzveren köylerinde elli üç İslâm cenâzesi götürdüğünü Köprü köyünden 19
Kânûn-ı Evvel sene [1]331 târîhinde arzetmiş idim. Bu sene Erzurumun
sukûtundan sonra, Rusların işgâl etdikleri yerlerde yapdıkları kıtâl ve i‘tisâf geçen
seneden pek fazladır. Erzurum şehrinde dokuz kişiyi i‘dâm ve on dört yaşına kadar
bütün nüfûs-ı zükûru muhtelif ve mechûl istikâmetlere sevketmişlerdir.
Erzurum'dan, Aşkala'dan ve ahîren Tercan'dan firâr edip gelebilen Reşid Bey ve
rüfekâsının verdikleri îzâhâta göre Kazak ve Ermeni çetelerinden mürekkeb
müfrezelerin Aşkala, Ilıca, Tercan kazâlarında mal nâmına ne gördülerse kâmilen
gasb ve gerilere sevkeylemekde bulundukları ve Hovik karyesiyle Pekeriç
nâhiyesinde, başda imâm olduğu hâlde yüzü mütecâviz İslâmı çoluk çocukları
önünde katl ve pek çok muhadderât-ı İslâmiyyeye tasallut etdikleri ve Rusların
pîşdâr kuvvetlerinin Ermeni bakâyâ süvârîlerinden ibâret bulunduğu anlaşılmışdır.
Ruslar Erzurum'da bütün câmi‘lerdeki halıları toplamış ve geriye sevketmişdir.
Geçen sene taht-ı işgâlimizde iken terkolunan Tavuskerd ve Artvin cihetlerinden
kaçanların ifâdesine göre, Ruslar orada İslâm nâmına birşey bırakmamışlardır.
Pekeriç nâhiyesinde Ermenilerin teşkîl ve mahkeme tesmiye etdikleri hey’et-i
zâlimenin verdiği karârla Tercan ve civâr kurâsında kalan ileri gelenlerden üç-dört
yüz kişi i‘dâm edilmişdir. Bunların esâmîsini yakında arzederim. Erzurum
vilâyetinde elli binden fazla mevâşî ve üç yüz bin koyun Ruslar tarafından alınmış
ve ahâlî-i İslâmiyye yedinde çift hayvânâtı bile bırakmamışlardır. Ermenilerin en
büyük mezâlimi Van'da cereyân etmişdir. Vanın sukûtu ihtimâliyle on dört kayığa
irkâben Tatvan iskelesine sevkedilen bin iki yüz kadın ve çocukdan, ancak yedi
yüzü Bitlis'e vâsıl olmuş, muhâlefet-i havâdan dolayı Erciş önüne düşen yedi
kayıkdan üçü Ermeniler tarafından batırılmışdır. Diğer kayıklara karşı dört sâ‘at
devam eden yaylım ateşi üzerine, elliyi mütecâviz kadın ve çocuk şehîd olmuş ve bu
miyânda Erzurumlu Ârif Efendi ile iki polis, bütün efrâd-ı â’ileleriyle şehîd
düşmüşlerdir. Van'dan Norduz tarîkıyla Bitlis'in Pervari kazâsına kaçmak isteyen
sekiz-on bin Müslüman, Mamhuran [Mahfuran] deresinde kâmilen katli‘âm
edilmişlerdir. Bunlar içerisinde kurtulabilen Van Ma‘ârif Müdîri Şerif Bey bu ahvâle
şâhiddir. Adana Vâlîsi Cevdet Bey o zaman Halil Bey müfrezesiyle binlerce kadın,
çocuk cesedi görmüşlerdir. Ordunun lutf-ı hakla ahd-i karîbde ilerilemesi üzerine
Rus ve Ermenilerin yapdıkları fecî‘alar tamamen görülecek ve tafsîlâtı
arzedilecekdir.

Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti


Bitlis Vilâyeti'nden alınan 11 Mayıs sene [1]332 târîhli
telgrafnâmenin sûretidir.


C. [cevab] 9 Mayıs sene [1]331
1- Hudûd köylerinde ta‘arruz-ı nâgehânî ile bidâyet-i harbde kalan kırk bini
mütecâviz ahâlî-i İslâmiyye cins ve sinn tefrîk edilmeyerek nâmûslarına ta‘arruz ile
imhâ edildikleri, kaçabilen pek az efrâdın ifâdeleriyle sâbitdir.
2- Narman hudûdunda Rusya'nın Hot karyesi ahâlîsini mitralyözlerle
kâmilen imhâ edip bazı hânelerden tek tük kadın ve erkek olarak kurtulanlar
Erzincan'ın Mitini karyesinde iskân edilmişler. Hot'a civâr köylerin de aynı ta‘arruza
hedef olduklarını ifâde ediyorlar. Ruslar İslâm tebe‘alarına ta‘arruzla harbe
başlıyorlar.
3- Üç yüz otuz bir Şubatı'nın üçünde Bitlis'e mülhak Çukur nâhiyesinin
Morh-i Süflâ muhâcirîni Bitlis'e gelirken Kazak askeri tarafından muhâsara ile oraya
civâr mahalde bulunan askerlerimizin muvâcehesinde kılınçdan geçirilmişlerdir ki,
ancak üç yüz kadın kurtulabilmişlerdir.
[4]- Van'ın Şatak köylerinde kalan İslâm ahâlînin bu son günlerde katli‘âm
edildiği haber alınarak Ergani, Cinis karyelerinin nüfûslarıyla birlikde Ermeni ve
Ruslar tarafından ihrâk edildiği Mekteb Müdîri Mutîullah Bey'in tahkîkâtıyla sâbit
olmuşdur. Hoşablı Bahri Bey nezdine o havâlî muhâcirîninden gönderilen câsûslar
da bu katli‘âmı te’yîd etmişlerdir. Arâzînin hâlî kalmasından ve erzâksızlıkdan
müte’essir olan Rus kumandanı, Van'da on iki Ermeniyi i‘dâm ve iştirâk eden Rus
efrâdını tecziye ile Hoşâb'da kalan Kürdleri teskîne tevessül etmişlerdir.
5- Bitlis'de Kürdleri Ruslara ısındırmak denâ’etinde kullanılan Bedirhânî
Kâmil'in Çukur'da, Gölbaşı, Ağaçur Kotni, Pan [Pav], Çapkis, Meşkan, Kakito,
Müştak, Siz, Zurnaçur [Zirnaçur], Kisham, Morh-i Ulyâ, Müsürüp [Müsürü],
Bizatum [Bizatun], Tahtalı-yı Boy[r]an, Muş'un Martektuk [Mongok] ve civâr
köylerinin ihrâk ve ahâlîsinin Ermenilerle birlikde Ruslar tarafından imhâsını te’sîr-i
nüfûzuna ve teşebbüsüne mâni‘ olduğu şarla[ta]nlığıyla Prens Şahofski ile Rus
kumandanına bildirmesi üzerine ele geçen efrâdı Bitlis'e karîb bir köyde ikâmet
etdirmişler ise de açlıkdan kısm-ı küllîsi telef olup bir kaçı Mutiki [Mutki]'ye firârla
ahvâli söylemişlerdir.
6- Van'da pederi Yüzbaşı Selim Efendi ile vâlide ve akrabâlarına vukû‘ bulan
ta‘arruz-ı şenî‘i, muhâcirîn arasında aylarla [aylarca] dolaşmış, nihâyet Şırnak
dağlarında yalnız gezmekde iken getirilen jandarma kumandanının beslediği sekiz
yaşındaki Mehmed, vekâyî‘-i fecî‘anın şâhid-i ma‘sûmudur.
7- Uzak yakın hiç bir akâribi olmadığından dolayı Bitlis Dârü'l-eytâmı'na
toplatılan beş yüze karîb etfâlin biraz müdrik olanları ne kadar vekâyi‘in şâhididir.
Bunların yetmişi Diyârbekir Dârü'l-eytâmı'na gönderilmişdi. Ağır hasta olan
ma‘sûmların Bitlis Hastahânesi'nde vahşiyâne itlâf edildiği mervîdir.
[8]- Muhâcirînin istîlâ edilen mahaller nüfûsunun üçde biri râddesinde[n] az
olması, târîhinde bir misli daha görülmemiş katli‘âma ma‘rûz olmalarındandır ki,
arâzî-i müstevliyenin ._ atılacak derecede hâlî bulunmasıyla müsbitdir. Şimdilik
esîrlerin iştirâklerini ketm ile Ermenilerin cins ve sinn tefrîk etmeyerek Kürdleri
imhâ etdikleri Siird'de ifâde olunmuşdur. Bu bâbda kumandanlık nezdinde ifâdât-ı
mazbûtaları olacakdır.
[9]- Kosor(?)'un Pezentan karyesi bir ferd kurtulmamak üzere şenâ‘atden
sonra ihrâk edilmişlerdir. Bulanık'ın Semerşeyh karyesi ahâlîsi şenî‘ ef‘âlden sonra
katli‘âm olunmuşlardır. Çukur'un Müsürü karyesi ahâlîsinden on beş nefer
kesildikden sonra, parça parça olunmuşlardır. Baltan [Balekan] karyeli iki kişinin,
Meşkan karyesi önünde şehîd edilerek na‘şları kelblere yedirilmişdir. Çukur'da esîr
edilip sevkedilen yüz sekiz kişiden on üçü Bulanık yolu üzerinde itlâf edilirken,
diğerleri muhâfızlara ta‘arruzla firâr etmişlerse de Bitlis'de ve Surih karyesinde genç
kadın ve kızlara şenâ‘at icrâsıyla dâhile sevk, ihtiyarlar ihrâk, sıbyân süngü ile itlâf
olunmuşlardır.
10- Van polis müdîr vekîli olup, Bitlis Serkomiseri Vefik Efendi'nin sûret-i
şehâdetini, Komiser Mehmed Efendi'nin mecrûhiyetini, ma‘sûmînin katlini
Bitlis'den firârında Deliktaş'daki ilticâgâhından gördüğünü yazan Siird Jandarma
Tabur Kumandanı Muvaffak Beyin hâtırât-ı mufassalası pek fecî‘ vekâyî‘i hâkîdir ki,
posta ile gönderilecekdir.
11- Diyarbekir'deki Bitlis komiser ve polislerinin o sırada çıkan ahâlîyi
bildiklerinden fecâ‘ate dâ’ir meşhûdât-ı vâkı‘alarının tanzîm etdirilmesi menût-ı
re’y-i sâmîleridir.

Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti


Mamûretülazîz Vilâyeti'nden alınan 11 Mayıs sene [1]332
târîhli telgrafnâmenin sûretidir.


C. [cevab] 8 Mayıs sene [1]332. Rusların Ermeni çeteleriyle birlikde Bitlis ve
Muş ve civârında istîlâ eyledikleri sâ’ir mahallerde; kadınları ve çocukları katletmek,
ırz ve nâmûsa tecâvüzde bulunmak gibi birçok fecâyi‘ ve şenâyi‘de bulundukları,
zulm ve tecâvüzlerinden kurtulup da buralara can atmış olan muhâcirînin ifâde-i
müdelleleleriyle mertebe-i sübûtdadır. Bu bâbda gerek mülhakât ve gerek merkezce
muhâcirlerden müfredâtıyla alınacak ma‘lûmâtın ehemmiyetleri telgrafla ve diğerleri
posta ile arzolunacakdır.
BOA. HR. SYS. 2872/2, Belge no: 9-11, 17

orjinal belge resimleri :

(IMG:http://img527.imageshack.us/img527/8628/resim18yo.th.jpg) (IMG:http://img527.imageshack.us/img527/5110/resim20yv.th.jpg) (IMG:http://img527.imageshack.us/img527/995/resim33ou.th.jpg) (IMG:http://img527.imageshack.us/img527/3514/resim48ok.th.jpg)





– 3 –

ERMENİLERLE RUSLARIN VAN'DAKİ MÜSLÜMAN

AHALİYE YAPTIKLARI SOYKIRIM


Rusların Van'ı işgali sırasında Ermenilerle birlikte Müslüman ahaliye
yaptıkları soykırım ve vahşetlerle ilgili olarak Van Jandarma Sabit Alay
Kumandanı Ali Cevad, Van Belediye Reisi Abdurrahman, mütekaidin-i
askeriyye'den Vanlı Mülazim Recep ve Van komiserlerinden Komiser-i Sani
Zübeyr tarafından tutulan zabıtlarda ve mezâlimden kurtulanların ifadelerinde
"..... Ağçakala karyeli bir kadının ve ondan aldığı düğün tedârikâtını
mustashiben (beraberinde ) yolda giderken Aspaşin Ermenileri tarafından hetk-i
ırzı irtikâb ve eşyası da Havasor nâhiyesi komitesine aşırıldığı tahkîkât-ı
amîkada renk vermişdi...", "....Târîh-i harb olan [1]330 senesi kânûnlarında
Gevaşın Pelli karyesindeki sekiz kişilik jandarma karakolu, kâmilen katl
olundular....", "....[1]331 senesi Mart'ı zarfında harbde hastalanarak
memleketlerine gönderilmekde olan Diyarbekirli Bişar Çeto'nun mücâhidlerinden
olup merkez-i vilayete bir sâ‘at mesâfede Yedikilise nâm Ermeni mü’essesesine
misâfir edilmiş yedi kişi kâmilen katl ve maktûllerin bir kaçının na‘şlarının ve
kâtillerden bir-ikisinin elde edilerek mehâkim-i adliyyeye teslîm edildikleri...",
"....Dir nâhiyesinde salhâne şekline koyulan bir karyede mükellefe bir kızcağızın
hetk-i ırzı irtikâb ve sonradan iki emcikleri kesilerek cân-hırâş bir hâlde
bırakıldığı ve o havâlîde nice sıbyânın boğazlanmış oldukları..." gibi hususların
yer aldığı hakkında


Massacre perpetrated by the Russians against Muslim
population in Van


According to a report drawn up and signed by the commander of the
stationed Gendarmerie regiment Ali Cevad the mayor Abdurrahman, the retired
army officer Lieutenant Recep and the deputy superintendant of police of Van,
Zübeyr and the testimonies of those who escaped the atrocities "a woman from the
village of Ağçakale while returning home after she had bought some necessary
articles for a wedding was assaulted by Armenian from Aspashin, raped and her
effects seized and handed over to the Armenian committe of the subdistrict of
Havasor; this incident has been ascertained after thorough investigations _"on he
date of 1330 during the months of december and january, 1331 in this year of
war, the Armenians made an attack on the gendarmery outpost of the village Peli,
attached to Gevaş and killed the whole guards of eight persons stationed there _";
in march of the year 1331 seven combatants fighting under the command of Bişar
Çeto from Diyarbekir while going home on sick leave, were received as guests at
Yedikilise, an Armenian establishment at a distance of one hour of walking from
the administrative center of the provinces’ capital and were all of them assassinated
and some of their bodies were found and together with two of the murderer
apprehended, were handed over to the court of justice _" In a village of the
subdistrict of Dir turned into slaughterhouse, a young girl in her attire was
violated and her nipples cut off, she was uttering a soul rending cries and many
little children in the neigborhood, were also massacred with their throats slit _
2 Ş. 1334 (4. VI. 1916)

Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti
Şu‘be: 2


Van Vilâyeti'nin 22 Mayıs sene [1]332 târîhli tahrîrâtı sûretidir.


15 Mayıs sene [1]332 târîhli şifreli telgrafnâmeleri mûcebince bu kerre de
icrâ kılınan tahkîkât ve ifâdâtı mutazammın zabıt varakası leffen pîşgâh-ı sâmî-i
nezâret-penâhîlerine takdîm kılınmağın ol bâbda.

Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti


Sûret

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti


Zâhiren âşık-ı hürriyyet, ma‘nen harîs-i istiklâliyyet sahnelerinde senelerden
beri Memâlik-i Osmaniyye'nin nukât-ı adîdesinde nice bin ma‘sûmun hûn-ı nâhaklarını
irtikâb sûretiyle icrâ-yı şekâvet eyleyen Ermeniler vaktâki Meşrûtiyyet neşr
ve i‘lân olundu; vâdî-i firârda, cebellerde mârrîn [ü] âbirîni katle me’mûr olanların
hâmil oldukları esliha-i mücehhezeleriyle alenen merkezlere saldırıldılar. Sanki iki
komşu beyninde vukû‘a gelmiş eşya-yı hasîsenin zarâr u ziyânları mesâ’ili misillü
“Es-sulhu seyyidü'l-ahkâm” medlûlünce yapdıkları bütün fenâlıklar iyilik
mukâbilinde görülüp muhît-i vilâyetdeki Müslim nezdinde uhuvvet-i ebediyye
hemen tabakât-ı âliyyeyi buldu. Müsâdemâtda maktûl düşen şakîlerin hâneleri ve
kabirleri askerî bandolarıyla ta‘ziye olundular. Müslümanların ehl-i servetleri, olanca
nükûdunu Ermeni esnâfın eteklerine dökmekle a‘lâ-yı sermâyelerini takviye etdiler.
Makori (?) nâhiyesi eşrâfından Necib Ağa'nın ve Kör Hüseyin Paşa'nın ve buna
mümâsil birçoklarının mu‘âvenetleri ve iki bin lira peşînâtı verilip Vanlı Serkis
nezâretiyle tüccârdan Vanlı Siirdlizâde Ârif Efendi'nin elektrik fabrikasının i‘lân-ı
harb ilcâsıyla Iğdır'dan i‘âde olunmak gibi memleketin i‘tilâsı azmindeki
fedâkârlıklar dahi bir emr-i müberhendir. Gerçi bu meveddetin temâdî edeceği,
Ermeni fesedesini iyiden iyiye safahât-ı te’emmüle daldırdığı nev‘an-mâ rû-nümâ
idi. Gerek bu meveddetin, gerekse kendilerindeki mümâşâtın ta‘lîli ile efkâr-ı
mazmûrelerini ileri sürmek sevdâkârlıklarını okudan ve fakat bu plan içinde siyâsî
oyunlarını düşünen İngilizlerin bakstonları ve Moskofların müfsidleri de geldiler.
İran'dan tahrîk etdirdikleri bir kaç Kürd haydûdlarına Âdilcevaz kazâsı dâhilinde
dört kişi, dilenci Ermeniyi katletdirmekle harekât-ı bâğiyânelerini i‘âde ve icrâya ve
hükûmeti mu’âhezeye ve iddi‘âya kalkışdılar. Bunu müte‘âkib Gevaş
mu‘allimlerinden olup mücerred bu pürûzelerinde muhâlifü'r-re’y bulunmasından
nâşî Rafayil'i de emsâli misillü tepelediler. Bi'n-netîce ca‘lî dostluklarını fi‘l-i
şekâvetlerde alkışladılar. Vukû‘âta ber-vech-i zîr başladılar. Ağçakala karyeli bir
kadının ve ondan aldığı düğün tedârikâtını mustashiben yolda giderken Aspaşin
Ermenileri tarafından hetk-i ırzı irtikâb ve eşyası da Havasor nâhiyesi komitesine
aşırıldığı tahkîkât-ı amîkada renk vermişdi. Yek-diğeri seneler beyninde ta‘kîb
etmek üzere Karçikan hânedânından olup bilâ-cins-mezheb dest-i mu‘âveneti dirîğ
etmeyen Hacı Musa Bey a‘şâr iltizâmından dolayı hükûmet konağından ma‘sûmen
kendi karyesine gitmekde iken Ermenilerin Kendivi karyesinde ve Karkarlı Hacı
Yusuf Ağa yedi ortağıyla mültezimi bulunduğu köyleri cibâyet üzere iken karyenin
birinde yapılan bir siper önünde da‘vet edilip ortaklarıyla berâber itlâf ve alay-ı
süvârîden ramazânda on beş gün me’zûn Hayranlı Mehmed Çavuş, Aht dağında
kafası taş ile ezilmek ve Haleb tâcirlerinin Saray kazâsından götürdükleri sürülerin
avdet etdirilen üç kişi çobanları Havasor nâhiyesinin Kirs karyesinde ve Esbişad
karyesinden yolcu yedi kişiyi Kozluca karyesinde ve Çobanoğlu'nun İmâmı
Abdullah Efendi yolda ve Muradiyeli Kâmil Çavuş Tasmalıyokuşu'nda, Karçikan
hânedânından Cafer Bey Van'ın Derebey mahallesinden geçirilen cadde üzerinde,
Pakis [Paksi] karyeli İsmâil merkez-i vilâyete on dakîkalık mesâfede, Kalacık
karyesinin çiftçileri tarafından ve Zivistanlı İsmâil Bey Van'a gelirken Keşişoğlu
karyesi kurbunda, Norduz Mal Müdîri Tevfik Efendi ve refâkatindeki bir jandarma
neferi ve Van Müftîsi Şeyh Mehmed Sıddık Efendi me’mûren bulunduğu sırada
Havasor'da katledilmek gibi harekât-ı bâğıyye-i sâbite te’vîl götürür mesâ’ilden
değildir.
Târîh-i harb olan [1]330 senesi kânûnlarında Gevaş'ın Pelli karyesindeki
sekiz kişilik jandarma karakolu kâmilen katlolundular. Vezâ’if-i askeriyyeye iştirâk
edip ahîren merkez-i kazâya giden Gevaş Nâ’ibi İsmâil Hakkı Efendi merkez-i
kazâya bir çeyrek mesâfedeki Atlan karyesinde katl ve na‘ş-ı ma‘sûmu ihtifâ ve
berâberindeki jandarma neferi Sayyad'ın na‘şını da karye-i mezkûreliler kendi
arabalarıyla alenen Hükûmetin pîşgâhına götürdükleri pek vâzıh ef‘âl-i
cinâ’iyyedendir. Bu mes’elenin tahkîkâtına me’mûren giden Komiser Zübeyr ve
rüfekâsı efendiler maddenin şâhid-i âdilleridir.
[1]331 senesi Mart'ı zarfında harbde hastalanarak memleketlerine
gönderilmekde olan Diyarbekirli Bişar Çeto'nun mücâhidlerinden olup merkez-i
vilâyete bir sâ‘at mesâfede Yedikilise nâm Ermeni mü’essesesine misâfir edilmiş
yedi kişi kâmilen katl ve maktûllerin bir kaçının na‘şlarının ve kâtillerinden birikisinin
elde edilerek mehâkim-i adliyyeye teslîm edildikleri inkâr edilecek
mesâ’ilden değildir.
Van
Komiserlerinden
Komiser-i Sânî
Zübeyr
Mütekâ‘idîn-i
Askeriyyeden Vanlı
Mülâzım
Receb
Van Belediye
Re’îsi
Abdurrahman
Van Jandarma Sâbit
Alay Kumandanı
Ali Cevad

Rusların Saray kazâsı merkezine ilk duhûllerinde iki yüz nüfûsu câmi‘
prüköyü karyesi Ermeni çeteleri tarafından basılarak ahâlîsinden erkek ve kadın
ve çocuklar tamamen katl ve karye bi't-tamam tu‘ma-i nehb ve ihrâk olunduğu
Nâhiye Müdîr Vekîli Polis Mehmed Hulusi Efendi tarafından müşâhede kılındığı
ve Erzurumdan aksar-ı tarîk maksadıyla berây-ı tebdîl-i hevâ memleketlerine
gelirken Karakeşiş karyesinden kayık ile Van Gölü'nden geçerek İririn karyesine
çıkan efrâddan bir çoğunun na‘şlarının dalgaların çalkantılarıyla deniz kumluklarına
çıkarıldıklarını görenler de oldu. Yolların Ermeniler tarafından seddedildiğine
binâ’en tahkîkâta gidilemedi. Çünki birçok merkezlerin hutût-ı telgrafiyyeleri kat‘
edilmişdi. Hatta Şatak kazâsı, Ermeniler tarafından bir nev‘ abluka olunmuşdu.
Diyarbekir'den gelen Hamid Ağa mücâhidleri, Van'a üç sâ‘at mesâfede vâki‘ Engil
ve Atlan karyeleri arasında yapılan siperler geçirilmeğe âdetâ müsâ‘ade istihsâli
zımnında Van komite rü’esâsından Rusyalı Viremyan ile Meb‘ûs Münib Efendi
me‘mûren giderek oradan ser-hadde geçirebilmişlerdi ki, bunlar alenî isyân netîcesi
idi.
Komiser-i
Sânî
Mütekâ‘idîn-i
Askeriyyeden
Vanlı Mülâzım
Van Belediye Re’îsi Van Jandarma Sâbit Alay
Kumandanı

Rusyalıların Van muhîtini istîlâdan ve bir aralık ric‘atlerini ta‘kîb esnâsında
görülen mezâlim ve fecâyi‘, kavânîn-i insâniyye ve kavâ‘id-i beşeriyye karşısında
tebriye edilemeyecek sûretlerdedir. Tüyler ürperten vahşetleri senelerce ta‘dâd
edilse tükenir şeylerden değildir. Dir nâhiyesinde salhâne şekline koyulan bir
karyede mükellefe bir kızcağızın hetk-i ırzı irtikâb ve sonradan iki emcikleri
kesilerek cân-hırâş bir hâlde bırakıldığı ve o havâlîde nice sıbyânın boğazlanmış
olduklarını görenler pek çokdur. Bunun kısm-ı küllîsinin nâkil ve şâhidi olup, o
havâlîde ta‘kîbâtda bulunan Baçerge(?) Hudûd Yüzbaşısı Hâlid Efendi'nin
huzûrumuzda alınan ifâdât-ı muhlifesiyle sâbitdir.
Vanlı Komiser-i
Sânî
Mütekâ‘idîn-i
Askeriyyeden Vanlı
Mülâzım
Van Belediye
Re’îsi
Van Jandarma Sâbit Alay
Kumandanı

Rusların Van muhîtini istîlâdan ve Saray kazâsına çekildikleri ve oradan
tekrâr kuvve-i Osmaniyye'yi ric‘at etdirdikleri, üç-beş gün bir müddet içinde ve bu
kargaşalıkda tesâdüf edilebilen ve kavânîn-i düveliyye ve kavâ‘id-i harbiyyeye
muhâlif görünenlerden olup kâ’inât-ı vukû‘âtda hiç bir târîh-i beşeriyyetin de
neşretmediği ve böyle zâlim bir ellerin halkedilmiş olduğu da işidilmediği işlerden
birisi de, yolcu ve fukarânın mahall-i melce’ ve ma‘îşetleri ve esnâ-yı şitâda can
kurtarıcı mü’essesât-ı meşhûreden Gevaş'da Hacıhanı, Ağdad, Perkuri, Zive ve
Hacızive, Pirkal, Mîrhasanveli ve Müküs'de Arvas, Şatak kazâsında Kurandeşt,
Van'da Vanzivesi, Monlakâsım, Van'da Hindibaba, Şeyhabdurrahmangâzi,
Şeyhgazalî, Gevar kazâsında Alilan, Yaplan, hikâyesinde Şeyhhamidpaşa tekye ve
mü’esseseleri ve birçok me‘âbid ve mesâcid bi'l-külliyye bombalarla atılmış ve bir
kısmı kasden hedmedilmiş olduğu[nu] o havâlîde bulundurulan kuvve-i
seferiyyenin bir çoğu da görmüşdür. Hele milyonlar sarfedilerek Amerika erbâb-ı
hayrâtı taraflarından Van merkezinde vücûda getirilmiş ve yüzlerce yetîmlerin
melce’ ve hayatı ve bî-kes fukarânın meccânen mahall-i tedâvîleri ve insâniyyet-i
mücesseme menşe’i bulunan büyük bir mü’essesenin ma‘an baykuş vîrânesine
döndürülmüş ve kocaman bir vilâyetde şenlikden eser bırakılmamış olduğu gayr-ı
münker cinâyetlerden olmadığını gören Yüzbaşı Hâlid ve birçok zâbitân ve kazâ-i
mezkûr halkından o havâlîye askerle gidenlerin ifâde-i muhlifelerinden
anlaşılmışdır.
Vanlı
Komiser-i Sânî
Mütekâ‘idîn-i
Askeriyyeden Vanlı
Mülâzım
Van Belediye Re’îsi Van Jandarma Sâbit
Alay Kumandanı

Kavâ‘id-i düveliyyede istîlâ edilen bilâd sekenesinin ta‘arruzdan masûn
olduklarını bilenlerden ve gerekse zevceleri harbde şehîd düşenlerden ve
mahremsiz â’ilelerden olsun ve gerek hasta ve gerekse yürümeğe kudretleri
olamayanlardan ve Van'da kalanlardan olup kuvve-i askeriyyenin
duhûlünde kurtulanlardan Hâtuniye mahalleli Mirac oğlu Süvari Çavuşu
Osman'ın zevcesi Nigar'ın muhlifen alınan ifadesinde:

«Van'ın tahliye gecesi komşularıyla yola çıkmış Kurubaş karyesi kurbünde
askere ulaşmış ise de biri on yaşında kerîmesi Refika ve on iki yaşlarında oğlu
Kemal ve altı yaşlarında Celâl ve beş yaşlarında kerîmesi Şefika, bir buçuk
yaşlarında Cemil ismindeki çocuklarının yürümeğe gayr-i muktedir olmalarına ve
bunları sevkedecek vesâ’itin bulunamamasına binâ’en karye-i mezkûreyi geçememiş
ve silâh, top seslerinin de ihâfesinden korkarak sıkışıp yol üstünde kalmış olduğu
bir sırada ve sabah oldukda karyeden bir cemm-i gafîr Ermeni etrâfa yayılmış ve
bunlara tesâdüflerinde Ermenice "Bu kadının erkek çocuklarını getiriniz,
öldürünüz" denildikde, Ermeni lisânına âşinâ bulunduğundan, bütün çocuklarıyla
bir arada katledilmelerini istirhâm etmekle sinirlenmiş ve bu arsa-i cinâ’iyye-i
mücâdelede uğraşırken Yedikilise mütevellîsi ve Van'ın esbak Sandık Emîni Rupen
Efendi gelerek "Katletmeyiniz, merkeze gönderiniz" yollu tenbîhâtı üzerine
Haçyoğan mahallesine götürdüler, bir hâneye bırakdılar. Hayli sâ‘at mürûrunda
daha hayli â’ile getirildi, oradan da Amerika mü’essesesine sevkolunduk. Bir
müddet adam başına birer somun verilirdi. Bir aralık da akşamları birer mikdâr
yahni verildi. Verilen somunları yiyenlerin saçları dökülerek ve kanlı sular akarak
ölür ve na‘şları da şişer idi. Beş çocuğumdan dördü bu yolda telef oldu. Amerika
mü’essesesine Rusların topladığı zükûr, inâs tahmînen sekiz bini mütecâviz
görünüyordu. Bunlar bahçelerde ve mü’essesenin dâhil ve hâricinde
bulundurulmuyordu. Orada iki ay kaldık. O kadar nüfûs bu müddet içinde yedikleri
somunlardan telef oldular, bunlardan yüz elli kadar[ı] ancak kurtuldu. Oradan bizi
Hacı Ziya Bey'in hânesine doldurdular. Gerek evvelce bulunduğumuz mü’essesede
ve gerekse bu hânede edeb-i beşer hâricinde yapılmadık şenâ‘at kalmadı. İhtiyâre
kadınlara ale'l-inâd fi‘l-i zinâ icrâ olundu. Yedi yaşından yukarı erkek çocuklara
varınca, Ermeni gençlerinin tecâvüzât-ı kesîrelerinden telef oldular. Bulunduğumuz
müddet içindeki geceler, Kazaklar gelir beğendikleri kız ve kadınları götürür,
sabahleyin bazılarını getirirlerdi. Gündüzleri de Kazaklar ve Ermeniler içeriye girer
gözü tuttuklarını götürürlerdi ve çok vakitlerde o kadar şenlik içinde alenen fi‘l-i
şenî‘ yapıldı. Beğenmedikleri kadınların da yüzlerine tükürmekle ta‘zîb ederlerdi.
Bizi dışarı çıkarır vefât eden cenâzelerin ırzına muvâcehemizde taş ile kazık çakar,
sonra da kuyulara doldururlardı ve "Sizi de böyle yapacağız" derlerdi. Hatta
muhâsebe ketebesinden Hoca Hüseyin Efendi'nin kerîmesine ve Yoğurtcu
Oğullarından Kumru'ya ve benim tanıyamadığım on beşden ziyâde nisvâna vâki‘
olan şenî‘-i kesîreden dolayı terk-i hayat etdiler. Rusların ve birlikde Ermenilerin
yapdıklarını ta‘dâd etmek, mûcib-i âr ve hayâ ve en ednâ vicdânları titretecek
şeylerden olmağla bu kadarla iktifâ ve medeniyyet hâmîleri olduklarını bildiğimiz ve
işitdiğimiz bunların bu hâline binlerce la‘net okur âlem-i medeniyyet nâmına iddi‘â
ediyorum.» diye huzûrumuzda bast-ı makâl eylemişdir.
Vanlı Komiser-i
Sânî
Mütekâ‘idîn-i
Askeriyyeden
Vanlı Mülâzım
Van Belediye Re’îsi Van Jandarma Sâbit
Alay Kumandanı


Van'dan esâretden kurtarılan Van'ın Norşın mahalleli Kadik oğlu Hüseyin
Efendi'nin zevcesi Zeliha Hanım'ın huzûrumuzda
muhlifen alınan ifâdesinde;


«Şamram mahallesinde bir hânede muhtefî bulunduğumuz gece Ermeniler
"korkmayın!" diye dellâl çağırdılar. "Yalandır, inanmayalım" diye zevcim Hüseyin
Efendi'ye ve komşularıma söyledimse de ısğâ etmediler. Sabahleyin yirmi yaşında
Âgah ve on beş yaşlarında Ahmed ile on sekiz yaşlarında Veysi isminde dâmâdımla
zevcim kendilerini kurtarmak için dışarıya atıldılar. Nerede itlâf olunduklarını
göremedim. Onu müte‘âkib "Teslîm olunuz!" dediler. Otuz kadar saklanan zükûr
ve inâsı dışarı bahçeye çıkardılar. Bunların içinden ebeveynini gâ’ib eden on
yaşlarında ve Bilâl isminde bir çocukla, ismlerini bilemediğim aynı esnânda diğer üç
çocuğun muvâcehemizde rovelverle öldürdüler. Maksad-ı asılları erkek öldürmek,
kadınların gençlerini götürmek olduğu ilk hatvede anlaşılıyordu. Bizi oradan
Amerika mü’essesesine götürdüler. Erkek çocukları seçmek ve gizlenenleri bulmak
için de hizmet nâmıyla istenildiler. Ebeveyni öldürülen bir çocuğun te’mîn-i hayatı
zımnında dışarı verildi. Çocuk, mü’essesenin bir tarafına götürüldü. Berây-ı ta‘zîb
arkadan kesilirken bağırtısını işiden Rus zâbitleri nasılsa çocuğu kurtardılar.
Mü’essesedeki hastahâneye götürdüler, ne olduğu anlaşılamadı. Bizi oraya
götürürken soydular. Nemiz varsa aldılar; hemen uryân denecek bir hâle getirdiler.
Mü’essesede tahmînen sekiz bin nüfûs Müslim ahâlî göründü. Bir aralık birer
somun ve bir aralık da yahni verdiler. Fakat bunları yiyenlerden kanlı sular akarak
iki ay zarfında telef oldular. Yüz elli kadar kalanların mu’ahharan Hacı Ziya Bey'in
hânesine götürdüler. Bizim asker geldi, bizi kurtardılar.» demekle ve esîr-i harb
olup, kalanların mal ve ırzları her türlü ta‘arruzdan masûn olacaklarına emniyyet
etdiğimizin aksine çıkan bu fecâyi‘a la‘net okuyarak ve kemâl-i te’essürle ifâdesine
hâtime verdi.
Komiser-i Sânî
Vanlı
Mütekâ‘idîn-i
Askeriyyeden Vanlı
Mülâzım
Van Belediye Re’îsi Van Jandarma Sâbit
Alay Kumandanı

Esâretten kurtulup gelenlerden Van'ın Topçuoğlu mahalleli(?) esnâfın
dan Ali oğlu Reşid'in muhlifen ve huzûran alınan ifâdesinde;

«Van'dan ilk çıkışımızda Hoşab kazâsına gitdik. Fikrimiz oradan Siird'e
geçmek idi. O civârda bir nev‘ mahşer ve yâhûd Tufan-ı Nûh olmuşcasına kazâ ve
nevâhî halkı karınca misillü kaynıyordu. Tahmînim seksen bin nüfûsa karîb
bulunuyordular. Halil Bey'in fırkası da, Şahmanis karyesinde çayın köprüsünden
geçiyordu. Bunların nihâyeti gelinceye kadar Ruslar ulaşdılar, ahâlînin önünü aldılar.
Analarının kucaklarından çocukları alıp suya fırlatdılar. Âlem-i insâniyyet ve
medeniyyetin kabûl edemeyeceği derecelerde kemâl-i dehşetle o kadar nüfûsu kama
ve kılınçlarıyla doğradılar. Kâffesinin lâşelerini suya doldurdular. Bunlardan ancak
iki bin kadar bir nüfûs kaldı. Nasılsa bunları da bizler dâhil olduğumuz hâlde tekrâr
Hoşab'a getirdiler. Lisâna getirilmesi mûcib-i âr ve hayâ ve beşeriyyetin kabûl
etmeyeceği fenâlıklarda bulundular. İki ay kadar kaldık. Gecenin birinde üzerimizde
kalan muhâfızların çekildikleri görüldü. Osmanlı askerinin Van'a girdikleri
anlaşıldıkda hemen oradan Van'a gitdik, askerle birleşdik. Askerimiz oradan tekrâr
geriye çekildi. Gerek bizler ve gerekse nerede kaldıklarını sormadım; hayli aşîret
halkı ile askerin peşine yürüdük. Van alınmışdır diye Bitlis ve Diyarbekir
havâlîsinden ve Karçikan kazâsı müntehâsında barınan hayli Van ahâlîsi ve
köylüleri de Van'a bir sâ‘at mesâfedeki Edremid karyesine Van'ın yukarısındaki
Engil ve Atlan karyelerine kadar ulaşmışlardı. Min-haysi'l-mecmû‘ bu nüfûs dahi on
beş bin kadar var idi. Rusların bu noktadaki baskınlarından, gerek bu ahâlî ve
gerekse aldıkları iki bini mütecâviz asker esîrleri mitralyöz ve şarapnel mermiyâtıyla
ve pek bir cüz’î zamanda imhâ olundular. Bu muhârebede ancak bin kadar bir
nüfûsla kurtulduk.» diye ağlamağla ve âlem-i vahşetde evlâdının ziyâ‘larından bahsle
ve medeniyyet hilâfında yapılan şu hakâretlere kemâl-i nefret ve la‘netle sözüne
hâtime verdi.
Vanlı Komiser-i
Sânî
Mütekâ‘idîn-i
Askeriyyeden Vanlı
Mülâzım
Van Belediye Re’îsi
Van Jandarma
Sâbit Alay
Kumandanı
BOA. HR. SYS. 2872/2, Belge no: 56-62

orjinal belge resimleri :

(IMG:http://img381.imageshack.us/img381/4121/resim15ax.th.jpg) (IMG:http://img381.imageshack.us/img381/7471/resim27qd.th.jpg) (IMG:http://img381.imageshack.us/img381/7278/resim33kz.th.jpg) IMG:http://img381.imageshack.us/img381/5408/resim45ld.th.jpg)
GeNcAsEnA isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-19-2007   #2
Profil
GeNcAsEnA
Misafir
Avatar Yok
 
Mesajlar: n/a

Seviye: 1 [♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 0
Çekicilik: 0 / 0
Tecrübe: 0

Teşekkür
Rep
Rep Puanı :
Rep Gücü :
İtibar :
Standart Devam

4 –

ERMENİ VE RUSLARIN YAPTIKLARI SOYKIRIM

Ermeni çeteleri ve Rusların Müslüman halka ırza tecavüz, ihtiyar ve
çocukları hanelere doldurup yakma, cami ve türbeleri harab edip tahkir etme,
cesetleri parçalayarak ateşte pişirip sağ olanlara yemeleri için zorlama gibi
birtakım mezâlim uyguladıklarına dair Diyarbakır ve Trabzon vilayetlerinden
gönderilen yazılar.


Massacre and atrocities perpetrated by Armenians
and Russians


According to writings sent from the provinces of Diyarbekir and Trabzon
Armenians bandits and Russians assaulted muslim population, raped women,
crammed in houses old people and small children and then burned them, profaned
and destroyed mosques and saints’ sepulchres, grilled corpses cut into pieces and
then forced the survivors to eat them.
3 Ş. 1334 (5. VI. 1916)

Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti



Diyarbekir Vilâyeti'nin fî 21 Mayıs sene [1]332 târîhli
telgrafnâmesi sûretidir.


Mültecîlerden Karakilise'nin Girekol karyesi Muhtârı Nezir bin Esad ve Poti
karyeli Mehmed bin Hacı Ağa, Varto kazâsının Veliköy karyesinden Van'da
bulunan Mehmed bin Bay Mirza'nın, Dirik kazâsı Mahkeme Re’îsi Abdülmecid,
Müstantık Kemal, Jandarma Kumandanı Mülâzım Sabri ve Polis Me’mûru Mustafa
efendiler ma‘rifetleriyle ma‘a't-tahlîf alınan ifâdelerinden istîlâya ma‘rûz ve
İslâmlarla meskûn kurâ ve kasabâtda Rusların Ermeni çeteleriyle birlikde genç
kadın ve kızlara tahammül-güdâz işkencelerle alenen fi‘l-i şenî‘ icrâ ve
beğendiklerini alıp sevketdikleri ve kaçıp kurtulabilen binlerce ihtiyâr ve çocukları,
diri diri hânelere doldurularak ihrâk ve câmi‘ ve türbeleri harâb ve tahkîr ve bir
takım İslâmların cesedlerini parçalayarak ateşde pişirip sağ olanların önüne atarak
ekletmelerini icbârla telezzüz ve daha kaleme alınması mümkin olmayan envâ‘-i
fecâyi‘ vahşeti irtikâb etdiklerini görüp işitdiğini mübeyyin ifâde-i mazbûtaları irsâl
kılındığı Dirik Kâ’im-i makâmlığı'ndan iş‘âr kılınmağla evrâkların vürûdunda derhâl
takdîm kılınacağı ma‘rûzdur.

Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti



85 numaralı tezkireye melfûfdur.



Sûret


Of kazâsının Savan karyesinden olup düşmanın istîlâsından sonra bir takrîble kaçarak
buraya gelen Şehbâz oğlu on beş yaşlarında Mustafa bin Mehmed, ber-vech-i âtî ifâdede
bulunmuşdur:

«Bundan bir ay evvel askerimizin ric‘ati üzerine köyümüze giren düşman
askeri etrâfı keşf ve tarassud ederek askerimizin adem-i mevcûdiyetine istihsâl-i
kanâ‘at etdikden sonra, kemâl-i dikkat ve ihtimâm ile hânelerimizi, erkek ve
kadınlarımızın üzerleri bi't-taharrî nukûd, ziynet-i inâs-ı beytiyye ve'l-hâsıl emvâl-i
menkûle nâmına buldukları ve ele geçirdikleri eşyanın kâffesini ahz ve zabteylediler.
Bu mu‘âmeleyi bitirenden sonra benim gibi birden bire çıkamayıp da geride kalan
kadınlarımıza ta‘arruz ve tecâvüze başladılar. Karyemizden Şah Ali oğlu Mehmed'in
zevcesi Nazlı'ya, Altun oğlu Hamdi'nin zevcesi Fâtıma Hûriye ve Şehbaz oğlu
İsmâil'in zevcesi Âişe ve Astavel oğlu Hüseyin'in kızı Emine ve Molla Ali oğlu
Ali'nin zevcesi Sâliha'ya şahısları ve tavr-ı vaz‘iyyetlerinden Ermeni olduklarını
anladığımız efrâd tarafından vâki‘ olan tecâvüz ve icrâ edilen fi‘l-i şenî‘in bi'z-zât
şâhidiyim. Ben köyden bir hafta çıkamadım. Düşman askerinin vahşiyâne
tecâvüzâtı ve gasb ü müsâdere mu‘âmelâtı üç gün kadar devam eyledi. Bundan
sonra zükûr ve inâs büyük ve küçük herkes Rize'ye doğru sevketmek üzere iken
dört nüfûsdan ibâret olan â’ilem efrâdıyla bir gece köyden kaçmağa muvaffak
olarak buraya geldim.» diyerek beyânâtına nihâyet vermekle ifâdesi bi'l-kırâ’e
kendisiyle tarafımızdan imzâ edildi.
Fî 23 Mayıs sene [1]332
BOA. HR. SYS. 2872/4, Belge no: 3,4

orjinal belge resimleri :

(IMG:http://img444.imageshack.us/img444/5099/resim18mi.th.jpg) (IMG:http://img525.imageshack.us/img525/3491/resim23zd.th.jpg)
GeNcAsEnA isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-19-2007   #3
Profil
doganmermer
Misafir
Avatar Yok
 
Mesajlar: n/a

Seviye: 1 [♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 0
Çekicilik: 0 / 0
Tecrübe: 0

Teşekkür
Rep
Rep Puanı :
Rep Gücü :
İtibar :
Standart

eline saglık paylasım ıcın..
doganmermer isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
arsiv, belgeleriyle, ermeni, osmanli, sorunu


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:58.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.