Geri git   CurcunaForum.Org > Kültür - Sanat - Tarih - Eğitim ve Uzay > Dersler / Ödev > Tarih
Kayıt ol Yardım Topluluk

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04-21-2007   #1
Profil
Üye
 
S.P.Q.R - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: HOLLANDA-AMSTERDAM
Mesajlar: 1.185
Üye No: 4

Seviye: 30 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 725
Çekicilik: 395 / 38459
Tecrübe: 3

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 20
Rep Gücü : 20
İtibar :
S.P.Q.R is on a distinguished road
S.P.Q.R - MSN üzeri Mesaj gönder
73 ...enver Paşa...

1880&#8217de İstanbul&#8217da sıradan bir memurun oğlu olarak dünyaya gelen İsmail Enver için, yaşadığı dönemden bugüne kadar pek çok yorum yapılmış, her yönüyle inceden inceye işlenmiştir. &#8220Enver Paşa&#8221 adlı eseriyle bu konuda inceleme yapan Şevket Süreyya Aydemir, Enver Paşa&#8217yı 1908-1914 arası döneme bakarak &#82201908&#8217in Hürriyet Kahramanı Binbaşı Enver Bey, işte bu kısa devrede Enver Paşa, daha doğrusu imparatorluğun tek söz sahibi olan, genç, inançlı, muhteris, daha doğrusu hem kaderci hem de kaderini yaratan adam olarak sahnededir.&#8221 tanımlar.

1908&#8217de Genç Türkler İhtilali ile yıldızı parlayan Enver&#8217in hızlı yükselişi 1913&#8217te Yarbayken yine aynı senenin sonlarında Albaylığa, 19 gün sonra 1 Ocak 1914&#8217te Paşalığa yükselmesi ile başlar. Kabineye Harbiye Nazırı olarak girer Genelkurmay Başkanlığı&#8217ndan bir süre sonra da Başkumandan Vekilliği yetkilerini de elinde toplar. Naciye Sultanla evlenip, saraya, Padişaha damat oluşu da bu safhaya rastlar. Enver Paşa kendini zirveye ulaştıran basamakları yine kendi elleriyle döşemişti. Enver Paşa&#8217nın vatanseverliği ve bu topraklara olan bağlılığı gerçektir. Bunun yanısıra hayal gücünün genişliği ve gerçeklerle bu hayallerin zaman zaman birbirine karıştığı da inkar edilemez. Hayallerini süsleyen İran, Hindistan, Turan ve Kafkasya&#8217ya hakim olmak düşünceleri o günün şartlarında gerçek temeller oturmaz. Örneğin Cemal Paşa anılarında &#8220Hakikati söylemek gerekirse, bu birinci Kanal Seferi yaptığımız zaman hiç kimse bu Kanalın nasıl geçileceğini bilmiyordu...&#8221 der. Halbuki Enver Paşa bu görevi, IV. Ordu Kumandanlığı&#8217nı, Cemal Paşa&#8217ya teklif ettiğinde, Suriye&#8217deki asayiş sağlama ve Kanal Seferini her ikisi de inanarak imzalamışlardı. Bu sefer gerçekleştiğinde ise Kanal Türk cesaretiyle dolmuştu. Kanal&#8217dan önce Sarıkamış&#8217ta yaşananlar ise tam bir felaketti. 90.000 askerden 10.000&#8217in sağ kalabildiği, özellikle de donmaktan ve açlıktan kurtulabildiği bu sefer, sonuçları açısından korkunçtu.

Hayatında Alay kumandanlığı dahi yapmamış olan Enver Paşa tecrübeden ziyade gençliğinin getirdiği coşkuyla kumanda edecekti ordusunu. Amaç 1878 Berlin Antlaşması&#8217nda kaybedilen toprakları geri almaktı ve başarılı olacağına inanıyordu. Enver Paşa Ordu Kumandanı Hasan İzzet Paşa&#8217nın hava şartları, soğuk, karın şiddeti gibi uyarılarına kulak asmaz ve taarruz emri verir. III. Ordunun ölüm emridir bu. Enver Paşa Sarıkamış&#8217ta &#8220Hükümete&#8221 başlıklı bir vasiyet bırakır.

Hükümete
&#8220Planım, Ruslara, hemen iki misli faik iki Kolordu ile arkalarına düşerek ricata mecbur etmek ve bu suretle XI. Kolordu ve Süvari Fırkasıyla takibolunan düşmanı karşılayıp, tamamıyla mahvetmekti. IX. Ve X. Kolordu ve Süvari Fırkasını bekliyorum. Gelir de yetişirse, düşmanı bozacağım. Fakat gelmeden düşman zayıflamış kıtaatımıza taarruz eder ve taarruzda muvaffak olursa o vakit Ordu mahvolmuş demektir. Şimdiye kadar asker ve zabitler hiç kusursuz harbettiler. Her manevrayı yaptılar. Eğer Allah da yardım ederse, muvaffakiyet katidir. Eğer muvaffak olmazsam, son neferimle beraber öleceğim. Bu halde vasiyetim: Ben vazifemi yaptığımı sanıyorum ve öyle ölüyorum.
Yaşasın dinim, vatanım, Padişahım. Eğer geride kalanlarıma yardım etmek isterseniz, refikam! Sultan Efendi hazretlerinin muhassısatı kafi değildir. Kendisinin müreffehen yaşaması için hiç olmazsa, Başkumandanlık muhassısatımın kendi muhassısatına zammı ve ebeveynimin temini refahı ile, rahmeti ilahiyeye mazhariyetim için birkaç hayır yapılmasını rica eder ve tealisine çalışmaktan başka bir maksat beslemediğim din ve milletimin tealisine dua eder, tanıyanlara selam ederim. Yaşasın Müslümanlık ve Osmanlılık ve Osmanlıların Padişahı Sultan Mehmet Han!&#8221


Enver &#8220Servet namına bir şeyim yoktur. Mamafih ne varsa, Refikam Sultan Efendi hazretlerine bırakıyorum.&#8221 Enver Sarıkamış felaketinden sonra orduya katılıp görev almak için Sofya&#8217dan gelen M. Kemal ile Enver arasında şu konuşma geçer : &#8220Biraz sonra Enver Paşa ile karşı karşıya bulunuyorduk. Enver Paşa, zayıf düşmüş, rengi solmuş bir haldeydi. Söze ben başladım : Biraz yoruldunuz. Yok, o kadar değil. Ne oldu? Çarpıştık. O kadar... Şimdi vaziyet nedir? Çok iyidir!.. Enver&#8217i daha fazla üzmek istemedim. Kendi işime sözü getirdim : Teşekkür ederim. Numarası 19 olan bir tümene beni kumandan tayin buyurmuşsunuz. Bu tümen nerdedir. Hangi kolordu ve ordunun emrinde bulunuyor? Ha, bunun için belki Genelkurmayla görüşürseniz daha kati malumat alabilirsiniz. Pekiyi, o halde siz daha fazla rahatsız etmeyeyim. Genelkurmayla görüşürüm...&#8221 Enver Paşa için söylenebileceklerin başında onun duygusal ve aceleci kişiliği bulunur. Ama şu gerçeği de belirtmek gerekir: Enver Paşa yetkili olduğu andan itibaren kimilerini de küstürerek bir çok subayı emekliye ayırmış ve orduya genç ve dinamik bir ruh getirmiştir. Gerek siyasi hesaplaşmalar nedeniyle, gerekse yeniden teşkilatlanma çalışmaları amacıyla yapılan bu işlemde yaklaşık 2000 asker ordudan ayrılmıştı. Balkan harbinden yenik çıkmış olan Ordu, tüm yetersizliklere karşın başarı ve inançla mücadele etmiştir. Osmanlı Ordusu bütün bu şartlara rağmen tam 4 yıl 10 ayrı cephede aynı güçle savaşı sürdürmüştür. Zaten bunun içindir ki yorumcular Enver Paşa&#8217yı Büyük Kumandan olarak değil, güçlü bir Ordu teşkilatçısı olarak değerlendirirler. 1.Dünya Savaşı ardından, Almanya&#8217nın yenilgisi ve Osmanlı&#8217yı Sevr Antlaşması&#8217na sürükleyen çöküşün ardından Kasım 1918&#8217de Enver Paşa ülkeyi terk ediyordu. 1922 yılının 4 Ağustosu&#8217na kadar yurt dışında çalışmalarını sürdürdü. Ve son gün Orta Asya&#8217nın Pamir eteklerinde Çegan tepesinde vurularak
__________________

Click the image to open in full size.
S.P.Q.R is offline S.P.Q.R isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
enver, pasa


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:26.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.