Geri git   CurcunaForum.Org > Kültür - Sanat - Tarih - Eğitim ve Uzay > Uzay ve Bilinmeyen
Kayıt ol Yardım Topluluk

Uzay ve Bilinmeyen Uzay hakkında bilinmeyenler.

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-17-2007   #1
Profil
Site Sahibi
 
joker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: Samsun
Yaş: 40
Mesajlar: 2.476
Üye No: 1

Seviye: 40 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 977
Çekicilik: 825 / 51766
Tecrübe: 8

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 1985
Rep Gücü : 10
İtibar :
joker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant futurejoker has a brilliant future
67 Astrofizik

Evden yıldızları izlemenin güçlüğü
İşin gerçeği şu: Kentlerde gökyüzü falan yok artık... İnsanoğlunun ürettiği enerjiyi sakınmasızca tüketen özellikle büyük kentlerde, başta yanlış ve gereğnden fazla aydınlatma, gökyüzüne larşı körelmemize neden oluyor. Bir neden gökyüzüne salınan ışıklar evet ama biricik neden bunlar değil, bir de bu kentlerde üretilen gaz ve toz katmanlarının atmosferde birikmesi... Işık kirliliği, gökyüzünü, yıldızları ve Samanyolu galaksiyi basit olanaklarla ve kentteki sıcak mekanımızdan izlemeyi biz meraklılara unutturdu. Gelecek kuşaklar ise daha da şanssız, onlar yıldızları sadece yıldızevlerinde görebilecekler... Bilim insanları, gece elde edilen uydu görüntüleri sayesinde atmosferdeki gazların ve tozların yol açtığı ışık kırılmasının etkilerini, ince ayrıntılarını da gözeterek, gökyüzünün aydınlığını hesapladılar. Buna göre, uzaydan dünyamıza bakılınca pek aydınlık olmayan bölgeler de komşu (gelişmiş) yörelerin ışık kirliliğinden olumsuz etkilenebiliyor. Şehirlerden uzaya doğru saçılan ışıklar nedeniyle gökyüzünü yapay olarak aydınlatmış oluyoruz. Bu durumda, Güneş Sisteminde doğal olarak bulunan ışık, Dünya'nın atmosferi -atmosferdeki doğal maddeler haricinde insanın medeni faaliyetleri nedeniyle- havada bulunan gaz ve tozlar ile son olarak uygarlık göstergesi kentlerin yaydığı ışık, üst üste binmiş filtreler görevi görüyor ve bu nedenle doğal koşullarda görebileceğimizden çok daha azını izleyebiliyoruz. Deprem günlerine dönersek, o gün "gökyüzünün yeryüzüne adeta değdiğini, ömürlerinde bu denli çok yıldız görmediklerini" söylediklerini anımsayacaklardır. Oysa "bu denli çok yıldız" hep vardı, onlar da yerli yerinde duruyordu ve yalnızca, İstanbul'dan Bolu'ya kadar olan sanayi bölgesinin tümden elektriği kesilmişti! Yani gökyüzünü kirleten kent ışıkları yoktu... Sadece geceleri sokak lambalarının neden olduğu aşırı aydınlık bile, gelişmiş ve kalabalık merkezklerde Samanyolu'nun görülmesini engelleyen birincil faktör. Işık kirliliğiyle ilgili veriler, Batı Avrupa ve ABD'de yaşayan nüfusun neredeyse onda birinin hiçbir zaman "tam karanlığı" yaşayamadıklarını gösteriyor. Dünya nüfusunun yüzde 60'ı da gerçek anlamda "ışıksız" gecelerden yoksun bulunuyor. Işık kirliliği ciddi bir sorun haline gelmesine rağmen pek çok ülkede şehir ışıklandırmasıyla ilgili düzenlemeler yok. Fransızlar, Fransa'daki tüm sokak lambalarının, ışığı yere doğru yönelten deflektörlerle donatıldığında, yüzde 20 oranında enerji tasarrufu yapılabileceğini hesaplamışlar: Yılda 1 milyar kilovat - saat tasarruf... Işık kirliliği sadece enerji israfı demek değil. Canlı türlerinin yönlerini şaşırmasına, yaşam döngülerinin faklılaşmasına da neden olabiliyor. Örneğin, sahillerde yumurtadan çıkan küçük deniz kaplumbağaları, geceleri ay ve denizden yansıyan ışıkları izleyip denize yönelmek yerine, şehir ışıklarından dolayı yönlerini şaşırabiliyorlar. Yahut, yönlerini yıldızlara göre belirleyen göçmen kuşlar da kent ışıkları yüzünden yanılabiliyor. Peki insan sağlığı gece aydınlatmasından nasıl etkileniyor? Bir tehlikenin varlığı henüz tüm ayrıntılarıyla kanıtlanmış değil. Bilim adamları, ışıklı ortamlarda uykuya dalanlarda miyopi gibi göz bozukluklarına daha sık rastlandığını söyleseler de, kesin kanıtlar için daha uzun çalışmalar gerekiyor. Deneyler ışığın, beynin ürettiği bir hormon olan ve biyolojik saatin düzenlenmesinde rol oynayan melatonin üretimini azalttığını gösteriyor. Bu hormonun salgılanması aksarsa, uyku bozukluklarına, hatta bağışıklık sisteminde de sorunlar yaratabileceğinden endişe ediliyor. Melatonin azalmasının göğüs kanseri gibi bazı kanser türlerinin gelişiminde rol oynayabileceği de düşünülüyor ancak bu varsayımları doğrulayabilecek herhangi bir veri şimdilik yok...
__________________

Click the image to open in full size.
joker is nu online joker isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-07-2008   #2
Profil
Üye
 
Hüseyin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2008
Yaş: 32
Mesajlar: 236
Üye No: 13956

Seviye: 14 [♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥♥ Bé-Yêu ♥]
Canlılık: 0 / 334
Çekicilik: 78 / 16562
Tecrübe: 36

Teşekkür

Teşekkürler: 0
0 Mesajina 0 Tesekkür Aldi
Rep
Rep Puanı : 26
Rep Gücü : 17
İtibar :
Hüseyin is on a distinguished road
Hüseyin - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Teşşekkürler
Hüseyin is offline Hüseyin isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin.   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
astrofizik


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:06.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.