...yeter Artik...

06-22-2007

YETER ARTIK...
HERGÜN ŞEHİT... HERGÜN ŞEHİT...

Şüphesiz ki, şehitlik Türk milletinin tarihi ve ilahi SOYADI dır. Dört bucakta yedi iklimde milyonlarca şehit veren Müslüman Türk milleti, özellikle Anadolu'yu vatanlaştırmak için oluk oluk kan verdi, yüzbinlerce can verdi. Hala da vermeye devam ediyor.
Bu millet biliyor ki, üzerinde yaşadığı coğrafya, yeryüzünde oturma bedeli en yüksek dünya toprağıdır. Bu topraklar kazıldıkça üst üste binmiş onlarca medeniyetin izleri çıkar ortaya. Bu açıdan bakıldığında Anadolu adeta bir milletler ve medeniyetler mezarlığıdır.
Doğu'da güçlenen bir millet Batı'ya açılmak için bu toprakları çiğnemek zorunda. Batı'daki Doğu'ya giderken, Kuzey'deki Güney'e uzanırken, Güney'deki Kuzeye yürürken yine bu topraklardan, yani Anadolu'dan geçmek zorunda..
Eğer madde ve manada yeteri kadar güçlü değilseniz, eğer yeteri kadar birlik ve beraberlik içinde değilseniz dört bir yanınızdan saldırıya uğrayacaksınız, sürekli rahatsız edileceksiniz, zenginlikleriniz şu yada bu şekilde yağmalanacak, bir birinize düşürüleceksiniz, her gün insanınız katledilecek şehitler vereceksiniz, hatta fiili işgale uğrayacaksınız demektir.
Evet bu coğrafyada hem yeteri kadar çalışmayacaksınız, hem birliğinizi dirliğinizi bozacaksınız, hem "başınıza kimi getirdiğinizi bilmeyeceksiniz" hem de rahat rahat yaşayacaksınız..Bu mümkün değildir. Olmadığını size hem tarih söyler, hem de olaylar canınızı yaka yaka öğretir.
Bu coğrafya, üzerinde yaşayanlara tarih boyunca hep şu değişmez gerçeği söylemiştir: "Güçlü ol dünyayı yönet. Yoksa acı çekmeye, şehit vermeye hatta milletler mezarlığına girmeye hazır ol"

Bugün de yaşananlar tarihin bu buyruğu doğrultusunda gelişen olaylardır.
"Kalb"ini güçlü bir imanla Rabb'ına bağlamazsan, "kafa"nı ilim ve hikmetle donatmazsan, "kasa"nı helal para ve malla zenginleştirmezsen, "kas"ını çalıştırıp zinde tutmazsan, aradaki açığı ancak kanını ve canını vererek kapatabilirsin..Bazen bu da yetmez, örneğini yakın sınırlarında gördüğün gibi istilacıların zulmü altında acı çeke çeke yok olur gidersin..
Biz inanıyoruz ki, Türk milleti Allah'ın izniyle kalbini, kafasını, kasasını, kasını gerektiği gibi kullanacak ,gerektiği kadar güçlenecek ve hiç bir zaman bu cennet vatanı emperyalistlere vermeyecektir. Hatta ayağa kalkacak ve yeryüzünden zulmü silecek, insanlığın aradığı barış ve huzuru bu gezegende hakim kılacaktır.
"Hilali ile Alemlerin Rabbı'nı, Yıldızı ile Alemlerin Rahmetini" ifade eden albayraklara sarılarak vatan topraklarına verdiğimiz mübarek şehitlerimizi milletimizin bu kutlu yolda yürüyüşünün asil öncüleri olarak görüyoruz.
Ruhları şad mekanları cennet olsun. Allah Türk milletini korusun.
KTÜ VAKFI

'Abim Cennetten Elbise Getirecek'

İki ay önce Hakkari'de şehit olan er Orhan Koçak'ın evine giden Bakan Çubukçu'nun ziyareti sırasında, şehidin küçük kız kardeşinin sözleri herkesi duygulandırdı
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Piyade Er Orhan Koçak ölmeden önce küçük kardeşi Gülben'e 'Elbise aldım dönüşte getireceğim' demiş. Devlet Bakanı Çubukçu'nun bugün aileye başsağlığı ziyareti sırasında Gülben, ''Ağabeyim cennetten bana elbise getirecek'' deyince herkesi duygulandırdı.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, 2 ay önce Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde şehit olan Orhan Koçak'ın Aksaray'daki ailesine başsağlığı ziyaretinde bulundu.
Çubukçu, Aksaray Valiliği ve Belediyeyi ziyaretinin ardından, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 6 Haziranda teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Piyade Er Orhan Koçak'ın, Küçük Bölcek Mahallesi'nde oturan ailesini ziyaret etti.
Baba Hüseyin Koçak'a, hükümet üyeleri adına başsağlığı dileyen Çubukçu, ''Başınız sağ olsun, acınızı tüm Türk Milleti olarak paylaşıyoruz. Her zaman yanınızda olacağız. Hükümet olarak, teröre karşı etkili bir mücadele yapılabilmesi için Türk Silahlı Kuvvetlerine her türlü desteği veriyoruz'' dedi.
Baba Koçak ise taziye ziyaretinden dolayı teşekkür ederek, ''Oğlum, şehit olmadan hemen önce evi arayarak, kendisiyle telefonda görüşen küçük kardeşi Gülben'e, (Sizi çok özledim. Buradan sana ve anneme elbise aldım. Dönüşte getireceğim) demişti. Ancak oğlum şehit oldu. Ağabeyini heyecanla bekleyen Gülben'e de (Ağabeyin cennete gitti, gelecek) dedik'' diye konuştu.
Babasının konuşması devam ederken, ziyaretin gerçekleştiği odaya giren 6 yaşındaki Gülben'in, ''Ağabeyim cennetten bana ve anneme elbise getirecek'' demesi, odada bulunanları duygulandırdı.

06-22-2007